Otomobilleri volkan kırmızısı
(Audi), engerek yeşili (Lamborghini)
ve sürat sarısı (Porsche)
renklerde istemiştik. Gelenler ise
balıkçıl beyazı (TTS), solgun beyaz
(Gallardo 560-4) ve Carrera
beyazı (911 Carrera 4S) renkliydi.
Beyaz, beyaz, beyaz… Rengarenk
cabriolar bembeyaz bir hışırtıya
mı dönüşecek?
Süper sporcularımızın Avusturya
Alpleri’nin bembeyaz ortamında
kaybolacakları yönündeki
kaygılarımız, fotoğraflar çekildikten
sonra neyse ki boşa çıktı.
Koyu renkli tavanlarıyla bu otomobiller
beyazlığın içinden hemen
fark ediliyordu.
Hava sıcaklığı sıfırın altında 9
derece, çelik mavisi gökyüzü, her
yer kaygan buzla kaplı… Sonra da
bu çok pahalı otomobillerle bizler
bu manzaraya katılıyoruz.
Hem de üstü açık olarak. Sıcacık
kulübesinde oturan ve böyle bir
şeyi daha önce hiç görmemiş bir
Avusturyalı başını sallıyor: “Böyle
fikirler ancak, ovalarda yaşayan
Almanların aklına gelir.”
Doğru! Bu yün şapkalı arkadaş
galiba düşünce okuyabiliyor. Gerçekten
de en iyi kar cabriosunu
arıyoruz. Bu kış masalının mutlu
sonla bitebilmesi için de araçların
4 tekerlekten çekişli olması
şart. Aslında bu hiç de kolay değil:
Jeep Wrangler Soft-Top, Land
Rover Defender Softback ve Mercedes
G Plane dışında geriye, sadece
Bentley Continental GTC
ile Audi, Lamborghini ve Porsche’nin
sporcuları kalıyor.
Üçü de aynı gruba ait otomobiller
olmasına rağmen, genel
konseptleri bakımından üçü de
tamamen farklı yollar izliyor:
Önde, ortada veya arkada yerleştirilmiş
motorlar, roadster, spyder
veya cabrio karoserler… Durum
böyle olunca buz üzerinde en
güzel dansı hangisinin yapacağını
araştırmak da mantıksız olmuyor.
~
TTS’in kumaş tavanı 18 saniye
içinde ve elektrikli motor vızıltısı
eşliğinde arkadaki yerini aldığında
sürücü, taze dağ havasının
keyfini maksimum çıkarabiliyor.
Harika bir şey! Derin derin nefes
alıp gaza bas! Göreceli olarak biraz
vasat kalan 272 HP’lik gücüne
rağmen Audi, arkanızda 10 silindirli ve çok güçlü bir motor olmasının
her zaman daha hızlı olmak
anlamına gelmediğini kanıtlıyor.
Çünkü Audi’nin turbo
motorunun gücü, Haldex kavramalı
bir sistem üzerinden 4 tekerleğe
çok hassas bir şekilde iletiliyor.
Gerçekten de TTS, buzlu
zeminde bile etkileyici bir güç aktarımı
sunarak hızlı bir şekilde ileri
atılıyor.
ESP’yi kapatalım mı? Neden olmasın?
Çünkü kontrol sistemlerinden
biri sürekli devrede kalıyor.
Durum böyle olunca acemi
birinin bile hata yapma ihtimali
yok denecek kadar az. Audi’nin
roadsteri en dik yokuşlardaki
kalkışlarda bile sorun yaşamanızı
engelliyor, DSG şanzıman yıldırım
hızıyla vites değiştiriyor, turbo
motordan etkileyici ıslıklar
yükseliyor ve TTS, tüm slalom
parkurlarında kontrol edilebilir
driftler yaparak ilerliyor.
TTS sadece fren disiplininde
geride kalıyor, yani daha fazla güvenlik
alanına ihtiyaç duyuyor.
Fren noktasını kaçırdığınızda yapabileceğiniz
tek şey, kenarlardaki
beyaz duvarların yumuşak olmasına
dua etmek veya sigorta şirketinin,
önünüze kar tavşanı çıktığı
hikayesine inanmasını ummaktır.
Her şeye rağmen kış sporları
bu Audi ile çok keyifli: Koltuk
ısıtıcılarını maksimuma getirip,
kaloriferin gönderdiği sıcak havayı
ayak bölmesine yönlendirdiğinizde
en sert buzlar bile korkutucu
olmaktan çıkıyor.
~
Lamborghini de oldukça güçlü
bir kalorifere sahip. Peki ama
buna gerçekten ihtiyaç var mı?
Kaygan buzun üzerinde 244 bin
Euro ve 560 HP… Sadece bu iki rakam
bile insanın içini ısıtmaya yeterli.
En yüksek dağın en yüksek
noktasındasınız. Peki ya korku?
Hayır, burada buna hiç gerek
yok. V10’dan yükselen bir Yeti’nin
kavga sırasında çıkaracağı türden
korkutucu sesler çıksa da ESP, bu
ortadan motorlu maçoyu dizginleyerek
eski kayak efsanesi Aberto
Tomba’nın stilinde hareketler
yapmanıza izin veriyor. Elektronik
aksamın bu sıcak kanlı İtalyan’ı kontrol edebilme kabiliyeti
gerçekten etkileyici.
Virajlarda Lamborghini, rüya
gibi bir denge sergiliyor. Gerçekten
de elektronik sistemler, sadece
çok hızlı kalkışlarda kısıtlayıcı
bir etki yapıyor ve bu etki, 560
HP’nin 4 tekerleğe ulaşmasında
biraz gecikmeye neden oluyor.
Durum böyle olunca gücün bu
kadar yüksek olması Lamborghini’nin
pek işine yaramıyor:
Kendisinden daha zayıf olan TTS
ve 911 kalkışlarda daha iyi sonuçlara
imza atıyor. Neticede
otomobilli kış sporlarının da bazı
sınırları var.
Ayrıca: Bu İtalyan’ı ESP kapalı
halde buz pistine çıkaranlar, öncelikle
çığ alarmı vermeli, sonra
da kendisini bulmaları için Saint
Bernard köpeklerini çevrede hazır
tutmalı. Çünkü Lamborghini
aniden bir pist külhanbeyine dönerek
güçlü önden ve arkadan
kaymalar arasında hızlı değişimler
gösteriyor. Bu maceraların
sonu ise her zaman bir kar tepeciğinde
bitiyor. Elektronik yardımcılar
devre dışı bırakıldığında
sürücünün yapabileceği tek şey,
gaz pedalına, ayağının altında
bir yumurta varmış gibi basmak.
Sonuç olarak en doğru
~davranış,
ESP’yi devrede tutmak olacaktır.
St. Moritz ve çevresindeki lüks
kayak merkezlerinde etkileyici
bir şov yapabilmek içinse Lamborghini’nin
varlığı bile yeterli: Bir
cafenin önüne park et ve tavanın,
30 sn süren striptiz şovunun tadını
çıkar. Bu şov, kürkler içinde
kıkırdayan Rus oligark kızlarının
da çok hoşuna gidecektir.
Porsche ise bu tür yapmacıklıklar
için kesinlikle uygun bir
araç değil. Çünkü o bir teknik
adam. Çünkü o bir klasik.
2008’den bu yana Carrera 4S’te,
optimize edilmiş bir 4 tekerlekten
çekiş sistemi görev yapıyor. Sistemin
çok diskli kavraması, ön
aksın güç aktarım özelliklerini hatırı
sayılır derecede iyileştirmiş. Bu
sayede otomobil, 385 HP’nin tamamı
devreye girdiğinde gayet
seri bir şekilde ilerleyebiliyor.
911 sadece tam gaz kullanımda
değil, fren sırasında da karı en iyi
kazıyan otomobil: En iyi güç aktarımı,
en iyi fren mesafeleri. Sadece
bu özellikler bile 911’i galip
ilan etmek için yeterli.
Bunun dışında Porsche, üç rakibi
arasında en eğlenceli buz
partisini veren otomobil unvanına
da sahip. Tamam, arkada konumlandırılan
motor nedeniyle
aracın arkası bir sarkaç gibi sağa
sola gidip duruyor ama arkadan
kaymalar hem önceden hissedilebiliyor,
hem de çok rahat kontrol
edilebiliyor. 911’in tarzına
alışık olanlar ise her ağırlık transferi
tepkisini gaz pedalı komutlarıyla
hafif driftlere dönüştürüp
otomobili, hassas direksiyonunun
da yardımıyla her zaman
ideal çizgide tutabiliyor.
Sonuç olarak Porsche, kronometre
ölçümlerine göre, Audi’nin
önünde en hızlı ikinci zamana
imza atıyor. Bu haliyle 911, kar
üzerinde de çok yönlülük konusunda
en iyi spor otomobil olduğunu
bir kez daha kanıtlıyor.
Yani: Rengi ne olursa olsun, 911
olsun yeter!
~
LAMBORGHINI
LP560-4 SPYDER E-GEAR
Ortada uzunlamasına konumlandırılmış
V10 motor; motor hacmi: 5204
cc; maksimum güç: 560 HP-8000 d/d;
maksimum tork: 540 Nm-6500 d/d;
4×4; 6 ileri otomatikleştirilmiş şanzıman;
lastikler: Pirelli Sottozero,
önde 235/35 R 19 V, arkada 295/30 R
19 V; Almanya fiyatı: 243.795 Euro
AUDI TTS ROADSTER S TRONIC
Önde enlemesine yerleştirilmiş 4 silindirli turbo motor; motor hacmi:
1984 cc; maksimum güç: 272 HP-6000 d/d; maksimum tork:
350 Nm-2500 d/d; 4×4; 6 ileri DSG şanzıman; lastikler: Dunlop SP
Wintersport 3D, 245/40 R 18 V, Almanya fiyatı: 51.550 Euro
PORSCHE
911 CARRERA 4S CABRIO
Arkada uzunlamasına konumlandırılmış
6 silindirli boxer motor; motor
hacmi: 3800 cc; maksimum güç: 385
HP-6500 /d; maksimum tork: 420
Nm-4400 d/d; 4×4; 6 ileri manuel şanzıman;
lastikler: Nokian WR, önde
235/35 R 19 V, arkada 295/30 R 19 V;
Almanya fiyatı: 116.716 Euro
Lamborghini Gallardo Spyder
Sürüş özellikleri: Uzun süre nötr kalıyor;
limitlerinde zorlanmaya başlıyor; önden
kayma eğilimi ve gaza sert basıldığında
kontrol edilmesi zorlaşıyor.
~
Güç aktarımı: Abartılı gücünü yere asla
tam olarak aktaramıyor; ESP’nin sert
müdahaleleri daha iyi hızlanma değerlerini
engelliyor.
Frenler: Başarılı kış lastikleri (Pirelli
Sottozero) ve devasa fren diskleri sayesinde
mükemmele yakın; pedal hissi çok
iyi değil.
Sürüş keyfi: Sürüş özellikleri ESP ile keyifli;
motor ve egzoz sesleri mükemmel;
kuru zeminde hızlanma kabiliyeti inanılmaz;
sürüş pozisyonu optimum değil.
Audi TTS roadster
Sürüş özellikleri: Kullanım rahat, çok kıvrak
ve hızlı; ESP kapalıyken de güvenli;
ağırlık transferi reaksiyonları yok denecek
kadar az.
Güç aktarımı: Neredeyse 911 seviyesinde;
arka akstaki Haldex kavrama sayesinde
güç dağılımı çok etkili.
Frenler: Zayıf ve duruş mesafeleri çok
uzun; frenleri daha hızlı olsa tur zamanında
911’i geride bırakabilirdi.
Sürüş keyfi: Harika; roadster hissi ve kışa
uygunluk özellikleri harika; fiyat-keyif oranında
karşılaştırmanın açık ara lideri.
Porsche 911 Carrera 4S Cabrio
Sürüş özellikleri: Güçlü ağırlık transferi
tepkileri ve arkadan kayma eğilimi; ancak
bunlar gaz pedalı
~ve başarılı direksiyonla
şekilde kontrol edilebiliyor.
Güç aktarımı: Buzdan hiç etkilenmiyor ve
yoluna aynen devam ediyor; kalkışlarda
karşılaştırmanın en iyisi; direksiyonda güç
aktarımının etkileri hiç hissedilmiyor.
Frenler: En kısa duruş mesafesiyle mükemmel;
Nokian markalı lastikler zemini
kayganlaştıran hiçbir şarttan etkilenmiyormuş
gibi görünüyor.
Sürüş keyfi: Günlük kullanıma uygunluk
konusunda rakipsiz; tam bir pist canavarı;
arkadan kaymaları kontrol edebilenler
için daha iyi bir otomobil yok.
Bir yanıt yazın