Karanlık ve buz gibi gece. Audi A2 arkasında kendisine eşlik eden 5 otomobil olduğu halde Frankfurt’taki bir otoyol dinlenme alanına geldiğinde saat 2:29’u, termometre ise artı 1 dereceyi gösteriyor. Kilometre sayacında 293.4 km okunuyor. Yani Berlin-Münih arasının neredeyse yarısını geçmiş. Mirko Hannemann araçtan gülümseyerek iniyor: “Yarısından fazlası duruyor.” Hannemann’ın önemli bir planı var: Elektrik motoruyla donatılmış bu A2 ile, lityum-metal-polimer aküyü şarj etmeden 580 km yol kat etmek. Kulağa inanılmaz geliyor, değil mi? Ya da aklınıza, tavana kadar akülerle doldurulmuş bir otomobil de gelebilir. Ancak bu elektrik otomobilin bir rekor yolculuğunda olduğu ne dışarıdan ne de içeriden belli oluyor. Mirko Hannemann yolculuk sırasında tek başına olmasına rağmen otomobil, standart bir Audi A2’den farklı değil. Yani 4 koltuk kapasiteli. Bagaj hacmi de standart A2 ile aynı. 100 kWh kapasiteli akü grubu ise arka koltuğun altına ve arka kısma sığdırılmış. Ancak akü kapasitesi rekorun kırılmasından tek başına sorumlu değil. Hannemann’ın akü hücreleri, rakiplerininkilerden hem daha hafif hem de daha küçük. Hannemann’ın iddiasına göre akülerin verimlilik oranı yüzde 99.7. Bu yıl başından itibaren yollarda görmeye başladığımız elektrikli otomobillerin pahalı olmalarının yanında en önemli zayıflıkları 150 km’nin altında kalan menzilleri. ~Bu rakam şehir trafiği için yeterli ama yolda kalma korkusu hala devam ediyor. VW’nin elektrikli araçlardan sorumlu olan yetkilisi Karl-Thomas Neumann, kısa bir süre önce, akülerin sınırlı şarj kapasiteleri nedeniyle önümüzdeki 10-15 yıl içinde elektrikli otomobillerin menzilleri 100-200 km aralığında kalacağını söylemişti. Hannemann ise kolobri ile piyasanın devlerine resmen meydan okuyor. DBM Energy Başkanı Hannemann, enerji depolama konusunda çığır açacağını söylediği yeni akülerine bu küçük arıkuşunun ismini vermiş. Bu kuşun seçilme nedeni ise, 2 gram çiçek nektarı ile 800 km uçabilmek gibi sıra dışı bir özelliğe sahip olması. Gerçekten de kolobri, dünyada enerjiyi en verimli kullanan hayvan olarak kabul ediliyor. Şimdiyse dünyanın en verimli aküsü, bu otomobilde görev yapıyor. Aracın isminin Lekker olmasının nedeni ise, Berlinli enerji firması Lekker’in DBM’in ortağı olması. Bu soğuk gecede güneye doğru yapılan yolculuğa bizler de başından sonuna kadar eşlik ettik. Ufak tefek teknik problemler çıksa da rekor denemesi problemsiz devam ediyor. Ayrıca bu sarada kaplumbağa gibi de gidilmiyor: 70-100 km/s arasında hızlarla ilerleyen otomobil sadece tırmanışlarda biraz daha yavaş gidiyor. DBM’e göre otoyol hızlarında bile otomobil, 300 km’nin bayağı üzerinde bir menzil sunabiliyor. ~Bu devasa menzilin maliyeti henüz oldukça yüksek. Ancak DBM’in genç ekibi, Almanya’nın enerji depolama konusunda Uzak Doğulu üreticilerin gerisinde kalmaya mecbur olmadığını göstermek istiyor. Münih’teki finiş noktasına vardığında otomobilin kilometre sayacında 582.8 km rakamı okunurken, akü kapasitesinin sadece yüzde 91’i kullanılmış durumda. Hannemann gururlu bir şekilde, bu aküyle 650 km’ye ulaşabileceklerini söylüyor. Yarın gece elektrikli A2, Berlin’e doğru geri dönüş yolculuğuna başlayacak. Rekorun kesinleşmesinin ardından ekip, Lekker’in teknolojilerini büyük üreticilere tanıtmaya çalışacak.
Bir yanıt yazın