Modern yaşamın kaçınılmaz
bir sonucu olarak ortaya
çıkan bel ağrılarının
en önemli nedenlerinin başında,
bel fıtığı geliyor. Özellikle uzun
süre ayakta durarak ağır işlerde
çalışanlar veya tam tersi masa
başında uzun süre oturanlar
risk grubunda yer alıyor. Bu
risk grubundakilerin büyük çoğunluğu
da tedavide bel fıtığı
ameliyatına ihtiyaç duyuyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Beyin
ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof.
Dr. Tuncer Süzer, bel fıtığı ve
bel fıtığında ne zaman ameliyat
gerektiği ile ilgili sorularımızı
yanıtladı.

Bel fıtığı hangi belirtilerle
kendini gösteriyor?

Bel fıtığının başlangıç döneminde
en önemli belirti bel
ağrısı oluyor. Olay ilerledikçe
bacağa giden sinire baskı arttığı
için bel ağrısının yanı sıra kalçaya
ve bacağa yayılan ağrı ortaya
çıkabiliyor. Beraberinde bacakta
uyuşma ve karıncalanmalar da
gözlenebiliyor. Bel fıtığı olan
bazı hastalarda idrar kaçırma
sorunu da yaşanabiliyor. Şiddetli
bacak ağrıları yaşayan bazı
hastalar bu durumun aniden ve
tamamen geçtiğini ifade ediyor.
Bu durum aslında hastanın düşündüğü
gibi bir iyileşmenin
göstergesi değil, tam tersi sinirin
artık görevini yapamadığını
gösteren kötü yönde bir
gelişmedir. Yapılan muayenede
de genellikle ayakta tam bir
kuvvetsizlik ortaya çıkıyor. Bu
durum ancak acil olarak ameliyat
edilirse düzeltilebiliyor.

Tanı nasıl konuyor?


Tanı için hastanın hekime anlattığı
şikayetler çok önemlidir.
Diğer hastalıklardan ayırt etmek
için MR çekilir ve kesin tanıya
ulaşılır. Bazı hastalarda ise sinir
iletimlerini kontrol etmek için
EMG yapılması gerekir.

Ne zaman cerrahi işleme gerek
duyuluyor?

Hastaların büyük çoğunluğunda
ilaçlar, istirahat ve fizik
tedavi gibi ameliyat dışı yöntemlerle
tedavi sağlanabiliyor.
Daha önce bu yöntemler uygulanan,
fakat ağrı şikayeti devam
eden hastalara ise cerrahi tedavi
gerekiyor. Burada önemli olan
kriter, hastaların günlük hayatlarını
sürdürebilme standardı
oluyor. Bel fıtığında cerrahi
tedavi bazı hastalarda ilk seçenektir.

Muayenesinde kuvvet
azalması saptanan, idrar kaçırması
olan, düşük ayak denilen
ani kuvvet kaybı olan veya MR
incelemesinde fıtıktan kopan
ve sinire baskı yapan bir parça
görülen hastalarda diğer tedavi
yöntemlerine başvurulmadan
hemen ameliyat edilmesi gerekir.

Bel fıtığında uygulanan cerrahi
tedavi yöntemleri nelerdir?

Özellikle son yıllarda değişik
ameliyat yöntemleri çıkmış
olsa da, halen hem ülkemizde
hem de dünyada kabul edilen
altın standart ‘mikrodiskektomi’
ameliyatıdır. Bu yöntemde küçük
bir kesi ile açılarak ameliyat
mikroskobu yardımıyla sinire
baskı yapan fıtık çıkartılır. Eğer
varsa, bacağa giden sinirin etrafındaki
kemik baskısı ortadan
kaldırılır. Hastalar ameliyattan
beş, altı saat sonra yürüyebilir
ve bir gece hastanede gözlem
altında tutulduktan sonra taburcu
edilir. Mikrodiskektomi
ameliyatının başarı oranı yüzde
95 gibi yüksek oranlara ulaşmış
durumda. Bel fıtığı ameliyatlarında
bazı seçilmiş hastalarda
endoskopik yöntemler
kullanılarak yüksek başarı elde
edilebiliyor. Bir süre önce çok
popüler olan lazer tedavisi ise
ilerleyen dönemlerde hastalığın
tekrarlama riski yüksek olduğu
için giderek önemini yitirmeye
başladı. Ameliyat olması gereken
bazı hastalar ise cerrahi
tedavide başarı oranlarının bu
kadar yüksek olmasına rağmen
ameliyat olmayıp ilaç kullanarak
veya fizik tedavi ile zaman
kaybedebiliyor. Ancak, ayağında
kuvvetsizlik gelişince ameliyata
geliyor. Bu hastalardaki güç
kaybı ameliyat ile her zaman
düzelmeyebiliyor.

Ameliyatın riskleri nelerdir?

Her ameliyatın olduğu gibi
bel fıtığı ameliyatının da komplikasyon
riskleri bulunuyor. Fakat
ilerleyen cerrahi teknikler
ve ameliyat mikroskobu kullanılması
ile bu riskler en aza
indiriliyor.