İtalyan markanın küçük sınıftaki modeli Grande Punto’nun ismi, yenileme çalışmasıyla birlikte Punto Evo olarak değişti. Yaşanan değişime gönderme yapan Evo eklentisinin sadece bir yazıdan ibaret olmadığı, araç ilk görüldüğü anda fark edilebiliyor. Ülkemiz yollarında boy göstermeye başlayan Punto Evo’nun kaputunun altında, üç motor seçeneği bulunuyor. Bunlardan ikisi 1.4 lt hacme ama iki farklı güç seviyesine sahip: 77 HP ve 105HP. Güçlü olan seçenekte Fiat’ın ödüllü Multiair teknolojisi görev yapıyor. Fiat’ın yükselişinde önemli bir rol oynayan Multijet motor kadar etkili olur mu bilinmez ama İtalyanlar, bu üniteye fazlasıyla güveniyor. Punto Evo’nun diğer bir motor seçeneği ise, 1.3 lt’lik emektar Multijet’in 75 HP’lik versiyonu. Ülkemizdeki satış fiyatı 28 binTL’den başlayan Punto Evo’nun Active ve Dynamic olmak üzere iki donanım paketi bulunuyor. Düşük pakette bile gerçekten gerekli olan bütün donanımlarısunan Punto Evo, donanım beklentilerine rahatça cevap verebiliyor. Start-Stop otomatiği ve ESP gibi donanımların satın alınabiliyor olması da otomobilin sahip olduğu avantajlar arasında. Fiat’ın Centro Stile adlı tasarım merkezi tarafından gerçekleştirilen ve hem iç hem de dış tasarımı kapsayan bir değişim sürecinden geçen Punto Evo, eskisine göre daha çekici görünüyor. Yeni tip farlar ve tampon yapısı ile birlikte aracın hem dinamik hemde daha zarif görünmesi sağlanmış. Yollara Grande Punto olarak çıktığı ilk günlerde “küçük Maserati” yakıştırmalarına hedef olan Punto, gördüğü yenileme ile bu özelliğini bir adım daha ileriye taşıdı. Motor kaputunun üzerinde artık farklı bir şekilde durarak karşımıza çıkan marka logosu da kaliteye vurgu yapan türden. Değişimin ardından Punto, aynı zamanda markanın sevimlilik abidesi olan 500’den de bazı detaylar alarak, dinamik ve sevimli bir otomobil görünümüne bürünmüş.~ LED’li stop grubu ile arka kısımda da farklılık yaratılırken, eski modeldeki sadelik ise aynen korunmuş. İç mekandaki değişikliklerse kalite çıtasının yukarıya taşınması için yapılmış. Bu çerçevede iç mekanın kalite çizgisi yükseltilirken, bir üst sınıfta yer alan Bravo modeline benzer bir tasarım kullanılmaya başlanmış. Kokpit üzerinde eskisine göre daha yumuşak karakterli bir plastik kullanılarak eski haline göre daha iyi bir hava yakalanmış. Koltuklar tamamen yeniden tasarlanırken, kalite, minder uzunlukları, yan destekler ve sırtlık yapısı hala iyileştirilebilir. Çünkü uzun yolculuklarda yolculuklar sırasında koltuklar rahatsız edici olabiliyor. Kapı içlerine eklenen kumaş malzemelerle tasarımcılar, iç mekanda hissedilen plastik yoğunluğu etkisinden kurtarmışlar. Böylece ucuz görünümün de önüne geçilirken, kokpitin yüksek kalite hissinin kapılara kadar devam etmesi de sağlanmış. Artık daha İtalyan olan Punto Evo’nun aydınlatma renkleri değiştirilmiş ve iç mekandaki ses seviyesi de düşürülmüş. Çift renkli tasarımla ferahlık hissi artırılan iç mekanda, arka tarafta yaşanan görüş kısıtlanması, biraz alışkanlık gerektiriyor. Kalın A sütunu da dönüşler sırasında görüş kaybı yaşanmasına neden oluyor. Havalandırma ve klima performansını beğendiğimiz Punto Evo’nun USB bağlantısı bulunan müzik sistemi de bekleneni rahatlıkla veriyor. Blue&Me adlı navigasyon sisteminin de sunulmaya başladığı Punto Evo, bu sistemin yerinden istendiği zaman çıkarılabilir olması ile de rakiplerine göre avantajlı. Donanımların arasında yer alan start-stop otomatiği beklendiği gibi yakıt ekonomisi ve daha düşükemisyon anlamına geliyor. Sıkışık trafikte otomobilin motorunun durmasını sağlayan bu sistem, önünüz açıldığında hiçbir bekleme yaşanmadan devreye girip motoru yeniden çalıştırıyor. Fren pedalına basılması ile birlikte devreye giren sistem istendiğinde bir kumanda elemanı ile devre dışı da bırakılabiliyor. Fiat, 1.3 Multijet adlı motoruyla çığır açmıştı. Bu küçük hacimli dizel ünite markanın yükselişinde de etkin bir rol oynamıştı.~ Günümüzde ise İtalyan marka, artık 1.4 Multiair adlı verdiği benzinli motoruyla da iddialı. Multiair sisteminin özünü, sahip olduğu yeni bir supap zamanlama mekanizması oluşturuyor. FPT (Fiat Powertrain Technologies) tarafından yaratılan motor, doğrudan emiş supapları aracılığıyla (kısma valfini kullanmadan) havayı kontrol ederek yakıt tüketimini azaltan yeni bir elektrohidrolik supap yönetimi sistemine sahip. Geliştirilmiş yanma kontrolü sayesinde bu teknoloji, emisyon değerlerinin azaltılmasına yardımcı olurken, bir yandanda hem gücü hem de torku artırarak performansı iyileştirmeye yardımcı oluyor. Test aracımızda da görev yapan bu ünite gerek performansı gerekse yakıt tüketimi ile bizden olumlu puanları aldı. 6 ileri oranlı manuel şanzımana da sahip olan test konuğumuz, bu motorla atak bir karaktere sahip. Alt devirlerde biraz cansız olan ünite, devir yükseldikçe kendisinden daha kaslı araçlara bile kafa tutabiliyor. 6500 d/d’de 105 HP güç üreten motor, 130 Nm’lik torkunu ise 4000 d/d’de kullanıma sunuyor. Gösterge panelinden vites değişimi için gerekli olan zamanların gösterilmesi ise, ekonomik tüketim konusunda sürücüye yardımcı oluyor. Punto Evo yaratılırken eskisine göre daha iyi bir yol tutuşa ve daha iyi bir yol konforuna sahip olması da amaçlanmış. Yapmış olduğumuz test sırasında biz de bu hedefin neredeyse tam 12’den vurulduğunu gördük. Eskisine göre daha iyi olan yol tutuş sayesinde Punto Evo, sürüş özellikleri konusunda küçük sınıfın iddialı modellerinden biri haline gelmiş. Darbe emiş konusunda başarılı bir süspansiyonla karşımıza çıkan araç, konfor konusundaki beklentilere zorlanmadan yanıt veriyor. Direksiyon simidini sevdiğimiz Punto Evo’nun yönlendirme kabiliyetini ise biraz eksik bulduk: Netlik konusunda tam performans alamadık ve boşluklar vardı. Kolay kullanılan bir pedal grubuna sahip olan Punto Evo’nun fren pedalı da rahat dozlanıyor. ~Pedal grubunun biraz yüksekte konumlandırılması sevdiğimiz ayrıntılar arasındaydı. Bu sayede net bir şekilde güç uygulanabiliyor. Fren performansı ile güvenlik sınırının altına çok rahat inen Punto Evo, duruş sırasında stabil yapısını korurken, izine sadık kalmayı da biliyor.
SONUÇ
Punto Evo yaratılırken, daha iyi bir görünüm, daha az gürültü, daha çok performans, daha az zararlı emisyonlar, daha yüksek konfor, daha az fiyat gibi kriterler baz alınmış. Yaptığımız testte, bu hedeflere başarıyla ulaşıldığını gördük. Kaputunun altında yatan 1.4 lt Multiair motorunda en az 1.3 Multijet kadar başarılı olacağını düşünüyoruz. Start-stop otomatiği veya vites değiştirme uyarısı gibi yardımcı sistemlerle motor, yüksek sayılabilecek performansına rağmen ekonomik.
(+) Görünüm, iç mekan, kalite, konfor, donanımlar, motor, tüketim
(-) Koltuklar, yönlendirme, görüşaçıları, alt devirde performans
Bir yanıt yazın