Dört tekerlek ve bir direksiyon,
beni A noktasından
alıp, B noktasına götüren bir
ulaşım aracı. Kullanıcıların büyük
bir bölümü gündelik kullanımda
otomobiller için bu şekilde düşünüyor
olabilir. Fakat öyle otomobiller
var ki sadece resimlerine
bile bakıyor olsanız, bir ulaşım
aracı olarak görmenin büyük
haksızlık olacağını en baştan anlayacağınız
türdendir. Mercedes’in
geçtiğimiz yılın sonlarında
yenilediği CLS de bu tarz, stil sahibi
araçlar arasında yer alıyor.
Sıra dışı bir tasarıma sahip
olan CLS, dört kapılı bir Coupe bu
kadar mı güzel olur sorusunun
tam cevabını veriyor: Evet, bir
otomobil ancak bu kadar güzel
olabilir.
Bir otomobil ancak bu kadar
güzel olabilir dedirtiyor
Tasarım açısından abartı yaptığımızı
düşünüyor olabilirsiniz.
Ya da bundan daha iyilerini de
gördüğünüzü düşünüyor olabilirsiniz.
Bu elbette bizim fikrimiz
ama bizler gibi birçok otomobil
meraklısının da aynı fikirde olduğunu
biliyoruz.
Belki de CLS ile ilgili en önemli
tereddüt, ilk neslinde yakaladığı
sıra dışı tasarımı, ikinci nesli ile
de yakalayıp yakalayamayacağıydı.
Paris Otomobil Fuarı’nda
görücüye çıktığı zaman tüm bu
tereddütler ortadan kalktı. Çünkü
son derece önemli yeniliklerin
sergilendiği bir fuar olan ve
her markanın gövde gösterisi
yapmaya çalıştığı Paris’in en
önemli modelleri sıralamasının
ilk üçünde hep CLS yer aldı. Elbette
bu listelerin çoğu zaman en
üst sırasında yer aldığını da belirtmemiz
gerekiyor.
Ülkemizde ilk olarak 350 CDI
versiyonu ile satışına başlanan
araçta 265 HP güç üreten, V6 silindirli
~bir dizel motor görev yapıyor.
124 bin 815 Euro olarak
açıklanan fiyat etiketine sahip
olan araçta 350 ismi verilen benzinli
motor seçeneği de bulunacak.
Teknik özellikler listesinde
250 CDI ismi verilen dizel motor
seçeneğinin yer alıyor olması bu
motoru da ülkemizde görebileceğimiz
anlamına geliyor.
Daha yollara çıkmadan, uzun
bir sipariş listesiyle ününün haklı
olduğunu ortaya koyan CLS,
Mercedes tarafından yeni tasarım
sembolü olarak da açıklandı.
Dört kapılı bir Coupe olması nedeniyle
ayrı bir yerde tutulması
gerektiğini düşündüğümüz CLS,
uzayan burun tasarımı ile agresif
bir karaktere de sahip hale geldi.
Formula 1 otomobillerinin çıkık
burun tasarımına bir gönderme
yapılan bu detayla, kaliteli ve çekici
hatlarına agresif bir etki de
ekleyen CLS, keskin bıçak darbelerini
andıran tasarım detayları
ile göz kamaştırıcı ama sert bir etki
bırakıyor. Omuz çizgisinin kavisli
yapısı ile meydan okuyan bir
karaktere sahip olan CLS, çift egzoz
çıkışı ve yine agresif görünen
arka tasarımı ile güçlü olduğunu
da çekinmeden haykırıyor. Karakteristik,
karizmatik ve büyüleyici
görünen CLS’nin tasarımıbize göre tereddütsüz, son dönemlerde
gördüğümüz en iyilerden.~
Dört kapılı bu Coupe’nin yaşam
alanı en çok merak ettiğimiz
konulardan biri olmuştu. Elbette
çok geniş bir sedan izlenimi
beklemiyorduk ama neredeyse
buna yakın bir kullanım alanı karşımıza çıktı. Özellikle arka tarafa
iniş binişlerin rahat bir şekilde
yapılamıyor olması dikkat
gerektiriyor ama arka tarafta
sunulan baş mesafesi konusunda
da, boyu 1.80 metre olanlara
kadar bir sıkıntı yaşanmıyor.
Eski versiyona göre yaşam alanı
genişletilmiş durumda. Arka tarafta
ise son derece büyük bir bagaj
bulunuyor ve bu da CLS için
bir artı puan anlamına geliyor.
Kullanılan kaliteli malzemeleriyle
göz dolduran bir yaşam
alanına sahip olan CLS’nin koltukları
ise muhteşem. Isıtma ve
soğutma sistemine sahipler, masaj
yapıyorlar ve girilen virajın
karakterine göre yan destekleri
değişim gösteriyor. Aynı zamanda
minder karakterleri ve tasarımları
gerçekten de son derece
iyi. İnsanın vücudunu tam
olarak sarıyor ve neredeyse evinizin
salonunda oturuyormuşsunuz
gibi konforlu. Koltukların
en önemli dezavantajı ise sahip
olduğu bu özellikler nedeniyle
son derece kalabalık bir kumanda
topluluğuna sahip olmaları.
Birkaç sürüşün ardından
yerleri ezberleniyor ama bu kadar
teknoloji fazlalığı ilk anda biraz
garipseniyor. Eşya gözlerinin
sayısı açısından beklentileri karşılayan
yaşam alanında kumandaların
kullanımı da zor. Yerleri
ezberlenene kadar biraz karışıklık
yaşanıyor. Sessizlik açısından
Mercedes konforunun bile
bir adım ileriye taşındığını düşündüğümüz
CLS, kaliteli müzik
sistemi ile bir konser salonu gibi
hizmet verebiliyor. Alçalan tavan
nedeniyle arka görüş kısıtlı
ama yan görüşlerde bu kadar
problem yaşayacağımız aklımıza
gelmemişti. Çok kalın olan B sütunu ~nedeniyle özellikle yol katılımları
sırasında ciddi sıkıntı yaşanıyor.
Yaşam alanının sevemediğimiz
başka bir yanı ise kumanda
kollarında ve bunun gibi
yerlerde kullanılan malzeme kalitesi
oldu. Vasat malzemeleri
böylesine lüks bir aracın içinde
görüyor olmak kalite hissinin
azalmasına neden oluyor. Güvenlik
donanımları ve elektronik
yardımcılarının da getirdiği etki
ile bu otomobilin sürüş hissi ise
çok fazla telaffuz etmekten kaçındığımız
ama bu otomobile
değer gördüğümüz şekilde muhteşem…
Yanlış şerit değişimlerinde
yapılan uyarılar, öndeki
araçla aradaki mesafenin kontrol
edilmesi, arkadan itiş olmasına
rağmen çok başarılı olan elektronik
sistemleri ile dört tekerlekten
çekiş izlenimi vermesi gibi
özellikleri ile CLS’yi kullanmayı
çok sevdik. Hafif ve kolay
kullanılan direksiyon sistemi ile
yüksek sürüş netliği sunan bir
yönlendirme de önemli artılarından.
Süspansiyon sisteminin
geldiği en üst noktalardan birini
de temsil eden CLS, geçtiğimiz
sert çukurlarda bile konfordan
ödün vermezken, güvenlik konusunda
da zorlama testlerimizin
üstesinden bile başarıyla geldi.
7 ileri oranlı otomatik şanzıman
sistemi ile kombine edilen
güçlü dizel motor performansı ile
de beklentilerimizi tam olarak
karşıladı. Sarsıntısız ve tam yerinde
gerçekleşen vites değişimlerinin
de getirdiği artıyla performans
her damlasına kadar
kullanılabiliyor. CLS 350 CDI, 265
HP güç ve 620 Nm tork üreten V6
silindirli bir ünite. 100 km’de 6.0
lt’lik cimri bir tüketim sonucuna
imza atabilen bu motor seçeneği
ile CLS’nin 0-100 km/s hızlanmasınınsa
sadece 6.2 sn olduğu
açıklanıyor. Yapmış olduğumuz
ölçümler sırasında tüketim
değerine çok yaklaşamadık
ama performans verileri birbirleri
ile son derece uyumluydu.
~
SONUÇ
Paris Fuarı’nın gözdesi
olarak önemli
bir başarı yakalayan
CLS, ikinci
nesli ile ilk neslinin izlerini sildi.
Buna karşı çıkanlar olsa bile Mercedes,
CLS ile birlikte yine sıra dışı ve
yine çok iyi görünen bir otomobil yarattı.
Bu otomobilin en sevdiğimiz
yanlarından birisi sadece tek bir
özelliğinin arkasına saklanmayışı.
Her açıdan Mercedes CLS, sahiplerini
çok ama çok fazlası ile mutlu edecek,
yollarda ona beğeniyle bakan yabancı
gözler de kısa bir süreliğine
bile olsa estetik bir keyif alacak.
+ Tasarım, elektronik sistemler, kalite,
performans, direksiyon sistemi,
güvenlik, sürüş karakteri
– Bazı plastik malzemeler, görüş
açıları, yüksek fiyat
Bir yanıt yazın