Genel

Nakliye ustası

1 milyon adeti aşan bir satış rakamına ulaşan Doblo’nun tam ticari versiyonu.

Fiat Doblo otomotiv tarihinin en
başarılı modellerinden biri oldu ve
olmaya da devam ediyor. Doblo’nun
bu hafta Cargo adlı gerçek ticari versiyonunu
test ettik. Görünüm konusunda
diğer Doblo modelleri ile
arasında önemli bir farklılık yok. Bu
aracın en önemli fark edilebilirliği
yan taraflarda camlarının olmaması.

Doblo Cargo’nun şişkin tasarım
unsurları hemen fark ediliyor. Büyük
farları ile beğenimizi kazanan araçta,
kırmızı rengin tercih edilmesi de
hoş bir seçim olmuş. Çok canlı görünen
Doblo Cargo’nun petek dokulu
hava girişi, ön cama kadar
uzanan büyük farları ve büyük siyah
tamponu keyif veren detaylar olarak
karşımıza çıkıyor. Arka tarafta sütunlar
boyunca yükselen stop lambaları
da göze hoş görünüyor. Bagaj
kapağı ise binek versiyonlara göre
çok daha kolay kullanılan ve daha
hoş görünen iki parçalı bir yapıya sahip.

Çamurluk boşluklarının girinti
çıkıntı yaptığı yükleme alanında bunun
dışında tamamen düz yüzeyli bir
kullanım alanı sunuluyor. 2.2 metrelik
iç mekan uzunluğuna ve 3400
ile 4200 litre arasında değişen bagaj
hacmine sahip olan araç, 1 tona varan
yükleme kapasitesiyle de dikkat
çekiyor.

Cargo’nun iç mekanı binek versiyonu
birebir aynı. Sessizlik konusunda
ise arka taraftan gelen mekanik
seslere alışmanız gerekiyor.
Bir sorun da görüş açılarında yaşanıyor.
Elbette bu durum bu türdeki
tüm araçlar için geçerli bir durum
ama alışkın değilseniz (bizler gibi) ilk
başta önemli bir şaşkınlık ve tedirginlik
yaşıyorsunuz.

Kübik biçimli yükleme alanı ile şov
yapan Doblo Cargo, 2755 mm’lik
dingil mesafesine sahip. Fiat Doblo
Cargo testimize 105 HP güç ve 290
Nm tork üreten 1.6 lt’lik Multijet dizel
motoru ile konuk oldu. Turbo
boşluğu sorunu dışında bu motoru
sevdiğimizi her zaman dile getiriyoruz.
Altı ileri oranlı manuel şanzımanla
kombine edilip beğeni kazanıyor.
Ekonomik tüketim değerleri
için tasarlanan altı ileri oranlı manuel
şanzıman da üzerine düşeni başarıyla
yerine getiriyor. Yüksek sürüş
pozisyonu ile beğenimizi kazanan
Doblo Cargo’nun koltukları da fena
değil ama daha iyi olmalı. Sürücü tarafında
viraj destekleri biraz daha iyi
ama yolcu tarafında yok denecek kadar
az. Motor gürültüsünün iç mekana
çok fazla yansımaması da
önemli bir artıyı hanesine başarıyla
yazmasını biliyor.

Yol tutuş konusunda arka tarafta
da bağımsız süspansiyon sisteminin
kullanılması ile birlikte otomobil
konforunu sunmaya başlayan Doblo
Cargo bu özelliği ile övünmekte
son derece haklı. Yan rüzgarlardan
biraz fazla etkilenmesi dışında sürüş
sırasında güvenliği tehdit eden başka
bir detayla karşılaşmadık. Önde
disk arkada ise kampana kullanılan
frenlerin performansı da birçok otomobili
bile kıskandıracak kadar iyi.

Sonuç

Doblo Cargo ile insan dünyayı bile taşıyacağını
düşünüyor. İki parçalı bagaj kapağının
açılması ile ortaya çıkan kabin devasa bir mağara
gibi. Girinti çıkıntının fazla olmaması da
yüklemelerin daha kolay olmasını sağlıyor.
Kabin içinde otomobilleri aratmayan konfora
sahip olan araç arka tarafında ise tam anlamıyla
profesyonel bir ticari. Motor ise
ekonomi ve performansıyla göz dolduruyor.

Genel

Nakliye ustası

Cargo o kadar büyük ki, insan dünyayı bile taşıyabileceğini düşünüyor.

Fiat Doblo otomotiv tarihinin en başarılı modellerinden biri oldu ve olmayada devam ediyor. Tofaş’ın Bursa’daki fabrikasında üretilen Fiat Doblo, ilk neslinin yakaladığı önemli başarının ardından ikinci nesli ile de göz kamaştıran bir değişimle karşımıza çıktı. Oldukça farklı olan bu yeni tasarımla birlikte hafif ticari araçlara olduğu kadar otomobillere ve SUV araçlarada çok ciddi bir rakip olan Doblo her geçen gün iddiasını artırarak devam ettiriyor. Satış rakamları açısından 1 milyon adetin üzerine çıkan Doblo’nun bu hafta Cargo adlı gerçek ticari versiyonunu test ettik. Elbette koltuklu versiyonları da ticari araç olarak kullanılıyor ama Cargo gerçek bir yardımcı. Görünüm konusunda diğer Doblo modelleri ile arasında önemli bir farklılık yok. Bu aracın en önemli fark edilebilirliği yan taraflarda camlarının olmaması. Bu nedenle kardeşlerinden hemen ayrılan Doblo Cargo diğer versiyonlar gibi çekici görünmeyi başarıyor. Elbette yanlarında cam olmaması önemli bir farklılık yaratıyor ve biraz daha ticari araç havasına bürünüyor ama bu kadar büyük yükleme alanı için bu durum kaçınılmaz gereklilik. Bakışları oldukça sevimli olan Doblo Cargo’nun şişkin tasarım unsurları hemen fark ediliyor. Büyük farları ile beğenimizi kazanan araçta, kırmızı rengin tercih edilmesi de hoş bir seçim olmuş. Çok canlı görünen Doblo Cargo’nun petek dokulu hava girişi, ön cama kadar uzanan büyük farları ve büyük siyah tamponu keyif veren detaylar olarak karşımıza çıkıyor. ~Arka tarafta sütunlar boyunca yükselen stop lambaları da göze hoş görünüyor. Bagaj kapağı ise binek versiyonlara göre çok daha kolay kullanılan ve daha hoş görünen iki parçalı bir yapıya sahip. İnsan “keşke binek versiyonlarda da bu tip bir uygulama yapılsa” diye aklından geçirmeden edemiyor. Yaşam alanına geçildiğinde sizi, çarpıcı bir etki yapan devasa ve derin bir boşluk karşılıyor. Sürücü ve yolcu bölümünün açılabilen bir kafesle kapatılmış durumda olması ilk başta karamsar bir tablonun ortaya çıkmasına neden oluyor. Çamurluk boşluklarının girinti çıkıntı yaptığı yükleme alanında bunun dışında tamamen düz yüzeyli bir kullanım alanı sunuluyor. İlk baştaki kasvetli etki, yükleme kapasitesinin öğrenilmesi ile birlikte son buluyor. 2.2 metrelik iç mekan uzunluğuna ve 3400 ile 4200 litre arasında değişen bagaj hacmine sahip olan araç, 1 tona varan yükleme kapasitesiyle de dikkat çekiyor. Yükleme alanını görüp yükleme kapasitesinin limitlerini öğrendikten sonra insan, bu araçla birlikte dünyaları taşıyabileceğini düşünüyor. Olmaz mı? Olur, biraz zaman alır ama Doblo Cargo ile dünyaları taşımak bile mümkün. Bu aracı binek olarak kullanmak pek de mümkün görünmüyor. Zaten böyle bir niyetiniz varsa Doblo’nun ideal olan binek versiyonlarını kullanmak daha mantıklı. Ama Cargo’nun iç mekanını paylaşacak maksimum iki kişinin bu aracın içinde ezik kalacaklarını düşünmeyin. ~Çünkü, kokpit, koltuklar, direksiyon, orta konsol ve kumanda elemanları gibi detayların tamamı binek versiyonla bire bir aynı. Bu bölümde olduğunuz süre boyunca arkanızda devasa bir boşluk bulunan bir aracın içinde olduğunuz aklınızın ucundan bile geçmiyor. Kolay kullanılan detaylara sahip olan bu yaşam alanında kendinizi iyi hissedeceksiniz. Sessizlik konusunda ise arka taraftan gelen mekanik seslere alışmanız gerekiyor. Büyük bagaja (yükleme alanına) küçücük bir vida bile düşmüş olsa, ortaya çıkan yankılar gerçekten gürültülü bir hal alabiliyor. Bir sorun da görüş açılarında yaşanıyor. Yan camların olmaması ve çift parçalı olarak açılan bagaj kapağının görüşü kısıtlaması nedeniyle bu araçta görüş özellikleri biraz problemli. Elbette bu durum bu türdeki tüm araçlar için geçerli bir durum ama alışkın değilseniz (bizler gibi) ilk başta önemli bir şaşkınlık ve tedirginlik yaşıyorsunuz. Bunun üstesinden gelmekse çok kolay mümkün olmuyor. Bu nedenle park sensörlerinin en az şanzıman kadar standart olması gerekiyor. Kübik biçimli yükleme alanı ile şov yapan Doblo Cargo, 2755 mm’lik dingil mesafesine sahip. Dingil mesafesi başarılı olan araç yaşam alanında bulunan iki kişi için fazlasıyla yeterli bir alan sunuyor. Eşya gözlerinin sayısı da iyi bulduğumuz detaylar arasında ama daha iyisi de olabilirmiş. Fiat Doblo Cargo testimize 4000 dd’de 105 HP güç ve 1500 d/d’de 290 Nm tork üreten 1.6 lt’lik Multijet dizel motoru ile konuk oldu.~Turbo boşluğu sorunu dışında bu motoru sevdiğimizi her zaman dile getiriyoruz. 1500 d/d’nin hatta 1750 d/d’nin altında hissedilen turbo boşluğu alışkanlık gerektiren bir durum. İlk başta bu bir sorun olarak görünse de sürücü bir süre sonra motora hükmetmeye rahatça alışıyor. Sonrasında iddialı bir performans sunan motor aynı zamanda her zaman olduğu gibi çok ekonomik tüketim değerlerine imza atıyor. Altı ileri oranlı manuel şanzımanla kombine edilen bu motor ara hızlanma değerleri ile de beğeni kazanıyor. Ekonomik tüketim değerleri için tasarlanan altı ileri oranlı manuel şanzımanda üzerine düşeni başarıyla yerine getiriyor. Ama yolların kesinlikle çok daha net olması gerektiğini düşünüyoruz. Start&Stop sisteminin kullanılmaya başlaması ile birlikte şehir içinin kalabalık trafiklerinde yakıt tüketiminin azaltılması sağlanmış. Bu sistemi elfren kolunun altında bulunan bir kumanda elemanı ile devre dışı bırakılabilmek de mümkün. Yüksek sürüş pozisyonu ile beğenimizi kazanan Doblo Cargo’nun koltukları da fena değil ama daha iyi olmalı. Sürücü tarafında viraj destekleri biraz daha iyi ama yolcu tarafında yok denecek kadar az. Motor gürültüsünün iç mekana çok fazla yansımaması da önemli bir artı. Elbette ilk çalıştırdığınız andan itibaren motorun bir dizel olduğunu anlıyorsunuz ama çalışma sesleri sürüş sırasında rahatsız edici boyutlara ulaşmıyor. ~Yol tutuş konusunda arka taraftada bağımsız süspansiyon sisteminin kullanılması ile birlikte otomobil konforunu sunmaya başlayan Doblo Cargo bu özelliği ile övünmekte son derece haklı. Derin çukur geçişleri sırasında bile Doblo Cargo konforlu bir otomobilin performansını yakalıyor. Yan rüzgarlardan biraz fazla etkilenmesi dışında sürüş sırasında güvenliği tehdit eden başka bir detayla karşılaşmadık. Önde disk arkada ise kampana kullanılan frenlerin performansı da birçok otomobili bile kıskandıracak kadar iyi.

SONUÇ
Doblo Cargo ile insan dünyayı bile taşıyacağını düşünüyor. İki parçalı bagaj kapağının açılması ile ortaya çıkan kabin devasa bir mağara gibi.Girinti çıkıntının fazla olmamasıda yüklemelerin daha kolay olmasını sağlıyor. Yan kapılar sayesinde de önemli bir kullanım kolaylığı sağlanıyor. Kabin içinde otomobilleri aratmayan konfora sahip olan araç arka tarafında ise tam anlamıyla profesyonel bir ticari. Motor ise ekonomi ve performansıyla göz dolduruyor.

(+) Görünüm, sürüş, otomobil konforu, kullanışlılık, yükleme, fiyat
(-) Vites yolları, vites körüğü, arka görüş, karanlık hissi

Yorum yazın

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.