Aslına bakarsanız söze ilk
olarak “Golf kullanmayı
özlemişiz” diyerek başlamak
istiyoruz. Yenilenmesinin
ardından çok uzun bir süre geçmedi
diye düşünüyorduk ama
uzun bir süredir bu otomobilin
test konuğumuz olmadığını hatırlayınca
üzerinden uzun diyebileceğimiz
bir sürenin geçtiğini
anladık.
Volkswagen Golf ile uzun bir
aranın ardından yeniden buluşmamızın
nedeni BlueMotion
isimli modelin satışa sunulmasıydı.
VW’nin iddiasına iddiaya
göre bu otomobilin 99 gramlık
bir salınım değeri var ve 100
km’de sadece 3.8 lt yakıtla yetinebiliyor.
Elbette bu değerler
çok iddialı ve bizlere de bunu
araştırmak kaldı.
İddialı bir dizel motor konusundaki
eksikliğini 1.6 lt’lik
yeni bir ünite çıkararak sonlandıran
VW, BlueMotion adını
verdiği seride bu ünitenin 105
HP’lik versiyonunu kullanıyor.
Elektronik kontrollü direkt
enjeksiyona sahip TDI dizel
motor, 4400 d/d’de 105 HP
güç üretiyor, 250 Nm’lik tork değerini ise 1500 ile 2500 d/d
aralığında kullanıma sunuyor.
Rakipleri ile hemen hemen eşit
şartlara sahip olduğunu gördüğümüz
dizel ünite VW ailesinin
en önemli
kozlarından
biri oldu
ve olmaya da
devam ediyor.
BlueMotion seçeneği
ve 5 ileri
oranlı manuel
şanzımanla
kombine edilen
bu
üniteyi satın
almak için 57
bin
300 TL gibi
bir bedel ödemek gerekiyor. Elbette
burada “Golf oynamanın”
1.6 lt 102 HP’lik benzinli motorla
39 bin 900 TL’den başladığını
da hatırlatalım.
Yani bir seçenek 40 bin TL
sınırındayken, diğeri 60 bin TL
sınırını zorluyor. Nasıl, arada
çok büyük bir fark var, değil
mi?
~Tutumlu olmasını biliyor
Dizel motorlu Golf’ün başlangıç
fiyatına baktığımız zamansa
90 HP’lik 1.6 lt TDI için
48 bin 900 TL ödemenin yeterli
olacağını görüyoruz. 105 HP’lik
versiyona çıktığınız zaman ise
fiyat 50 bin 700 TL oluyor.
Peki BlueMotion olması için
bu araçta ne gibi değişimler
yapılmış? Şunu en baştan söyleyelim:
Bu değerlere ulaşmak
için mühendisler bayağı unsuru
elden geçirmişler. Gerçekten de
yakıt tüketimini ve CO2 emisyonlarını
düşürebilmek için
aracın aerodinamik özelliklerinden
tasarımına kadar birçok
değişim yapılmış. Start&Stop
sistemi, fren enerjisi geri kazanımı
gibi son dönemlerde
sıklıkla karşımıza çıkan uygulamalara
bu araçta da rastlıyoruz.
Lastiklerin bile tüketimi
düşürmek için değiştirildiği
araçta, vites değişim uyarılarına
da tam olarak uyulması ve
tüketimi düşük tutacak bildik
uygulamaların da yerine getirilmesi
gerekiyor.
Değerleri keyif veriyor
Yapmış olduğumuz performans
testlerinde (yakıt tüketimini
önemsemeden) Golf BlueMotion,
0-100 km/s hızlanmasını
fabrika verilerinde de
açıklandığı gibi 11.7 saniye civarında
tamamladı. 5 ileri oranlı
manuel şanzımanla kombine
edilen dizel motor performans
açısından beklentilerimizi karşıladı.
Elbette bu testler sırasında ne
vites değişim uyarılarını takip
ettik ne de tüketimin minimum
olmasına önem verdik.
Tüm uyarıları takip edip gaza
dikkatli bir şekilde bastığımızda
ise fabrika verisine ulaşamasak
da buna çok yakın bir değere
imza attık. Otomobilin bizden
istediklerini yerine getirerek
ulaştığımız bu değer, BlueMotion
teknolojisinin ne kadar
iddialı olduğunun en önemli
göstergesi oldu: 4.5 lt/100 km.
~Bu değer Golf BlueMotion
adı verilen modelin şüphesiz
en önemli silahlarından biri.
Normal bir şekilde yani biraz
daha performanslı ve biraz
daha hızlı akan şartlarda bir
kullanım seçtiğinizdeyse tüketim
5.5 litre sınırına yaklaşıyor.
Ancak bu durumda bile araç,
cep ve çevre dostu olduğunu
açık bir şekilde ispat ediyor.
Elde ettiğimiz verileri doğrulayabilmek
için ölçümleri birkaç
kez tekrarlamak zorunda kaldık
ama verinin doğruluğunun
ortaya çıkmasıyla birlikle Golf
BlueMotion’a koskocaman bir
artı verdik.
Alt devirlerde yaşanan boşluk
biraz rahatsız edici olsa bile
performans genel olarak iyi.
Diğer taraftan motor gürültüsünün
rakiplerinden biraz daha
fazla olduğunu düşünüyoruz.
Golf BlueMotion dizel motoru
5 ileri oranlı manuelin dışında
DSG şanzımanla da satın alınabiliyor
ve iki şanzıman da bu
dizel motorla çok uyumla çalışıyor.
Testimize beş ileri oranlı
manuel şanzımanıyla konuk
olan Golf BlueMotion, keyifli
ve belirgin vites geçişleri ile
olumlu bir etki bıraktı. Anlık
sürüşe en uygun vitesin gösterge
hanelindeki bir bölümden
gösterilmesi de olumlu bir özellik.
Bu gösterge bazı araçlarda
gördüğümüz gibi lafın gelişi
çalışmıyor, yani görevini doğru
bir şekilde yapıyor. Performans
istendiğinde veya ekonomi yapacağınız
zaman ideal vitesler
çok başarılı bir şekilde kullanıcıya
yansıtılıyor.
Yaşam alanı özellikleri ile
bu sınıfın en beğendiğimiz seçeneklerinden
biri olan Golf,
kompakt HB sınıfının en önemli
oyuncularından biri.
Volkswagen Golf’ün fiyatlarını
belirleyenler de bunun
farkında olmalılar, çünkü rakamlar
gerçekten çok iddialı.
VW Golf BlueMotion ülkemizde
57 bin 300 TL’den satışa
sunulurken, Almanya’daki satış
fiyatı 22 bin 150 Euro’dan yani
50 bin TL’nin üzerinde başladığını
görüyoruz. Golf’ün ulaştığı
satış rakamlarına baktığımızda
yüksek fiyatına rağmen müşterilerin
pek olumsuz etkilenmediğini
gösteriyor. O zaman
bizler niye aynı fikirde olmayalım
ki?
Sonuç
Volkswagen Golf
BlueMotion son
derece iddialı bir
model. Düşük tüketim
ve emisyon
gibi çok önemli hedefleri olan araç,
bu beklentileri testimizde de
zorlanmadan yerine getirdi. Keyif
veren bu cimriliği Golf’ün bildik iddialı
özellikleri ile birleştiren ekibi
gerçekten de kutlamak gerekiyor.
Bu otomobille ilgili tek eleştiri
ise fiyatı olacaktır. Gerçekten de
Golf’ün başlangıç versiyonu ile test
konuğumuz arasında 20 bin TL
gibi bir fark olması çok enteresan.
Ama bu aracın Almanya fiyatına
baktığımızda, ülkemizdekinden çok
da yüksek olmadığını görüyor ve
Volkswagen’in artık lüksler liginin
bir oyuncusu olmaya başladığını
anlıyoruz.
Bir yanıt yazın