Genel

Sağlam yol arkadaşı

Hyundai günümüzün yükselen markalarından biri.

Bir zamanlar Hyundai, can sıkıcı
otomobilleri, Dünya Futbol
Şampiyonası sponsorluğunu
büyük kampanyalarla duyurması
ve 5 yıllık garantisiyle tanınıyordu.
Geçen yıllarda ise Koreli marka,
pazarın yükselen değeri oldu: Lisansör
dergimiz Auto Bild’in fayda/
maliyet karşılaştırmalarında VW ile
aynı puanı elde etti. Peki ama güvenilirlik
konusunda durum nasıl?

Otomobiller özellikle birkaç ağır
kış mevsiminin ardından günlük
hayattan nasıl etkileniyor?
Bir Hyundai i30cw’nin uzun
dönem testini, yakın zaman önce
bitirmiş olması da bu soruların cevaplarını
ararken çok iyi oldu. Boyutları
dikkate alındığında kompakt
station, Golf Variant ile rekabet ediyor
ama 126 HP’lik
1.6 Style paketiyle
Almanya fiyatı
(28.880 Euro) ,
Golf’ten birkaç bir
Euro daha uygun. Uzun dönem test
konuğumuzda Crystal White adlı
özel bir renk (bedelsiz opsiyon),
müzik sistemi, otomatik klima, 16
inçlik jantlar ve navigasyon sistemi
bulunuyor. Konu donanım zenginli
olduğunda Hyundai, uzun zamandır
iddialı markalardan biri.

İzolasyon malzemeleri içinse aynı
şeyi söylemek zor. Yoksa motorun
çalışma karakteri mi demeliydik?
Çünkü 1.6 lt’lik benzinli makine
çok gürültülü çalışıyor. Aracı kullanan
meslektaşlarımızdan biri test
defterine şunları yazmış: “Otoyolda
sohbet edebilmek sadece bağırarak
mümkün. Motor sanki 6. vites
istiyormuş gibi sürekli bağırıp duruyor”…
Aslına bakılırsa bu fazladan
vites dişlisi, gürültünün dışında
yüksek tüketimi (9.2 lt/100 km) de
düşürebilirdi. Bunlara kırmızı ışıkta
beklerken motorun sürekli boğulmasını
da eklemek gerekiyor. Bu
konuyu bir arkadaşımız esprili bir
şekilde dile getirmiş: “Otomobilin
mi yoksa benim mi kalkışım zayıf?..

~Benzinli motor haklı sebeplerle pek
sevilmiyor ve toplam satışların sadece
yüzde 7’sini oluşturması da bunu
kanıtlıyor. Bir test pilotumuz motorla
ilgili olarak “Hangi otomobil olduğuna
aldırmayanların otomobili”
cümlesini not almış.

i30cw kesinlikle türünün dinamik
örneklerinden biri değil: Islak
zeminde ön tekerlekler patinaja
düşüyor ve direksiyonu da süngersi
bir etki bırakıyor. Bu kadar iddiasız
bir yol arkadaşı olunca, i30cw de
alışmak için zaman gerektiren bir
otomobil haline geliyor. Olumlu
notlar alabilmesi
için otomobilin,
uzun yolculuklara
çıkması gerekti:
“Süspansiyon yolculuklar
için harika. Yüksek gürültüye
rağmen otomobilden memnun
kaldım.” Yerleşim yerlerinin çok
uzaklarında bile radyonun çekim
gücünün stabil kalması da önemli
bir avantaj oldu. Ayrıca ses kalitesi
de çoğunluğun beğenisini kazandı.
Müzik sisteminin Aux ve USB
giriş noktalarına rahat ulaşılıyor
olsa da iPhone’nun müzik arşivini
tanımayı reddetmesi ilginç bir özellikti.

Navigasyon sisteminde de artık
eskimiş teknolojiler vardı (DVD
yerine 6 CD ile çalışıyor) ve Belçika
sınırında sistem oryantasyonunu
tamamen kaybetti.

Aynı durum yol bilgisayarının
menzil göstergesinde de yaşandı:
60 km olarak görülen menzil bir
anda 0’ı göstermeye başladı. Arızalan
silecek suyu fıskiyeleri ise 50
km/s’den daha hızlı gidildiğinde suyu sadece camın alt kısmına püskürtebiliyordu.
Bu problem yağışlı
havada ve çamurlu bir ortamda
meydana geldiğinden meslektaşımızın
canı bayağı sıkıldı. İşin en kötü
yanıysa fıskiyelerde yön ayarının
olmamasıydı: Servise gidip suyu
daha yükseğe püskürten yeni fıskiyeler
takıldı.

~Buraya kadar neredeyse hep sorunlardan
bahsetsek de, i30cw’nin
test defterinde birçok olumlu not da
vardı: “Can sıkmayan hoş bir otomobil:
Koltukları geniş ve konforlu,
arkadaki iç mekan geniş, bagajı
yüklemek çok rahat, kumanda ve
kontrollerin yerleşimi ve kullanımları
rahat.”

Gelelim kokpite: Bolca can sıkıcı
gri malzeme kullanılmış ve genel
tasarım da i40’taki kadar hoş değil.
Ancak kendisini daha ilk bakışta
anlatıyor. Yani neyin nerede olduğunu
aramanıza gerek kalmıyor.
Kullanım kitapçığının 100 bin
km’nin sonunda ilk günkü kadar
yeni, el değmemiş olması da bunu
kanıtlıyor.

Aslına bakılırsa kullanım kitapçığında
sadece ampul değiştirme sayfaları
okundu: Ampuller, test boyunca
i30’da arızalanan yegane parçalar
oldu. Ancak arızalarda ampuller tek
tek değil, set halinde değiştirilmek
zorundaydı: Motor bölmesinin aşırı
dolu olması nedeniyle değişimler
sadece yetkili servislerde yapılabiliyor.
Ampullerin bozulma nedeniyse
gerilimdeki anlık aşırı yükselmeler
şeklinde açıklandı. Daha sonraki
i30’larda Hyundai, bu problemi tamamen
ortadan kaldırmayı başardı.
Ufak tefek birkaç sorun da olmasa
i30’u “mükemmel yol arkadaşı” olarak
nitelendirebilirdik. Direksiyon
simidinin yüzeyindeki kabarmaları
Hyundai’nin açıklamasından sonra
bir istisna olarak kabul ettik:

Çok sayıdaki sürücünün ellerindeki
krem ve benzeri kozmetik ürünler
buna neden olmuş olabilirdi. Bagaj
rulosu sabitleme klipsi de zayıftı
ve rulonun sık sık yerinden çıkıp
düşmesine neden oluyordu. Burun
kısmındaki boya sökülmelerinin
açıklamasıysa yoldan sıçrayan taşlardı
.

~Tavanın ön köşe kısımları, sağ
ön kapı ve bagaj kapağındaki kahverengi
lekeler ise kaşlarımızın çatılmasına
neden oldu: Yoksa bunlar
pas mıydı? Ne yazık ki cevap evet
oldu! Pas, hem de bir Koreli’de!
Hem de muhteşem garantiler sunan
Hyundai’de! Araştırmalarımızın
ardından sorunun, boya kalınlığının
bu noktalarda milimetrenin binde
80 ile 100’ü arasında, yani çok ince
olduğuydu. Normal boya kalınlığı
ise milimetrenin binde 130’u civarında.

Hyundai sahipleriyle yaptığımız
bir anket ise, boyanın fabrikadan
böyle ince, yani hatalı çıktığını ortaya
koydu. Bu tür pas hasarları garanti
kapsamında gideriliyor, hatta
en ağır durumlarda araca yeni bir
kapı takılıyor. Tabi ki okur mektuplarına
da baktık ama burada pasla
ilgili herhangi bir şikayet mektubuna
rastlamadık. Bagaj kapağındaki
problemi Hyundai artık gidermiş
durumda. Boyanın zayıf olduğu diğer
noktalarda da iyileştirmeler
yapılmış. Navigasyon sistemini
ise Koreli üretici,
LG üretimi
daha modern bir aygıtla değiştirdi.
Motorla ilgili olarak ise, halef modelde
modern bir turbo sistemiyle
sesinin azalacağı açıklandı: Hem
teknolojileri hem de görselliğinde
hatırı sayılır iyileştirmeler olması
planlanan yeni i30 Station’ın üretimine
Temmuz 2012’de başlanacak.

Yeni modelle ilgili bir talebimiz
olacak: 20 bin km’de bir servise
gitmemize neden olan bakım periyotlarını
uzatın lütfen. Neticede
bu kadar sorunsuz ve güvenilir bir
otomobil, daha uzun bakım periyotlarını
rahatlıkla kaldırabilir.

~Kalite biraz daha iyileştirilebilir

Bu uzun dönem testiyle ilgili olarak Hyundai
i30cw için, gizlenmiş problemlerinin olmadığını
söyleyebiliriz. Son kontrollerde uzmanımızın
yaptığı ayrıntılı inceleme, kalitede hala bazı iyileştirmeler
yapılması gerektiğini ortaya çıkardı:
Direksiyonda sürtünme izleri, sürücü koltuğu
minderinin destek kısımlarındaki aşınmalar. Cam
çerçeveleri ve kablo demeti çevresinde ise pas izlerine
rastladık. Yakıt deposunda ve üçüncü stop
lambasının arka kısmında rastlanan yüzeysel pas
izleri ve ön kısımdaki boya dökülmeleri, aracın
genelde çok iyi olan sonuçlarını biraz gölgeledi.
i30cw’nin sözünü etmeye değmeyecek problemleri
dışında herhangi bir teknik sorun çıkarmamış
olması ise taktiri hak ediyor. Motor ölçümlerinde
herhangi bir olumsuzluğa rastlamadık. Pistonlardan
birindeki çizik ise büyük ihtimalle araç
fabrikadan çıktığından beri oradaydı. Şanzımanda
da uzun süreli kullanıma bağlı aşınmalar
göremedik. Sonuç olarak i30cw, özü çok sağlam
ve güvenilir, kabuğu ise birkaç iyileştirme kaldırabilecek
bir otomobil. Ancak Hyundai’nin
sunduğu kapsamlı garanti, bu sorunların da can
sıkmasını engelliyor.

Hyundai’nin cevapları


Aşınan direksiyon simidi hakkında:
Bunun nedeninin kozmetik ürün kullanımı
olduğunu düşünüyoruz: Farklı kozmetikler,
katmanlar halinde hazırlanmış boyanın
aşınmasına neden oluyor. Almanya’daki
kullanıcılarımızdan henüz buna benzer bir
şikayet almadık.

~Kapıdaki pas hakkında:

Şu anki bilgilerimize göre bu da istisnai bir
durum. Sorunlu noktalarda pasın, kaynak
noktalarında başladığını gözlemledik. Tahminlerimiz,
pas koruma sistemimizin kaynak
bölgesindeki kaba yüzeylere tam olarak etki
edemediği yönünde. Burada pas dışa doğru
oluşmuş, bu da yayılmasına neden olmuş.
Bu problemi dile getiren müşterilerimiz
kapı çerçeveleri garanti kapsamında değiştirilecektir.
Nisan 2010’dan bu yana Hyundai
olarak i30 ailesine, bakım maliyetleri de
dahil 5 yıllık kilometre sınırlamasız garanti
veriyoruz (Avrupa pazarlarında uygulanan
garanti şartları). Boya garantimiz 5 yıl, paslanmazlık
garantimiz ise 12 yıl.

Sonuç

Elit değil ama güvenilir

Hyundai ne en iyi malzeme kalitesini, ne de en güncel yakıt tasarruf
teknolojilerini sunuyor. Buna rağmen Koreli marka, yüksek güvenilirlik
seviyesi, rahat kullanımı ve yüksek süspansiyon konforuyla geniş
kitlelerin sempatisini kazanıyor. i30 gayet başarılı bir otomobil ama
aldığı not olan 3, yakın akrabası Kia Soul’den biraz daha kötü. Son
olarak: Pas bir imaj probleminden çok daha önemli. Yani boyadan
tasarruf edilmemeli.

Yorum yazın

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.