Üç hafta önce bu iddialı projenin duyurulması motor sporları dünyasında sansasyon yarattı ve artık bu heyecan dolu maceranın sonraki aşamasına gelindi; Sébastien Loeb’in Colorado’da zafer peşinde koşarken süreceği makinenin tanıyalım Otomobilin dış tasarımı üretim modelininkini andırsa da, Peugeot 208 T16 Pikes Peak ünlü Amerikan yarışının kendine özgü ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak tasarlandı.
Yarışmanın birincil “Unlimited” sınıfında, yani teknik bakımdan çok fazla serbesti tanıyan bir kategoride yarışacak 208 T16 Pikes Peak’te hiçbir masraftan kaçınılmadı. Mühendisler otomobilde, Indy 500’den sonra ABD’nin en eski yarışı ve son derece kıvrımlı, yüksek rakımlı parkuru nedeniyle benzersiz bir kokteyl olan bu efsanevi yarışmanın belirgin özelliklerine uygun değişiklikler yaptı.
Bununla birlikte, Peugeot 1988 ve 1989’da sırasıyla Ari Vatanen ve Robby Unser ile ardı ardına zafer kazanan 405 T16 ile “Bulutlara Yarış” adı verilen yarışta kazandığı kayda değer deneyime güveniyor. Vatanen’in yankı yaratan başarısını kutlamak için çekilmiş “Climb Dance” filminden çok etkilenenler arasında Sébastien Loeb de var.
Neredeyse on yıl boyunca Dünya Ralli Şampiyonası’na hakim olduktan sonra dünya sınıfındaki rallilere katılmayı geri plana atan Sébastien Loeb, şimdi yeni zorluklara meydan okumak istiyor. Sürücü bu yılki GT Dünya Serisi’ne katılmasının yanı sıra meşhur Pikes Peak Yokuş Tırmanışı’na katılma ve bir kopilot yardımıyla yarışın 156 virajını keşfetme fırsatını da kaçırmadı. Fransız sürücünün aynı zamanda 20 kilometreden kısa mesafede yaklaşık bin 500 metre gibi insanın gücünü tüketen bir irtifa farkıyla başa çıkarak 4 bin 301 metre rakımda bulunan bitiş çizgisine ulaşması gerekecek!
Peugeot 208 T16 Pikes Peak tanıtılıyor!
Saldırgan, ateşli, hatta vahşi… İşte 30 Haziran’da dünyanın en yüksek rakımlı motor sporları yarışına meydan okuyacak muhteşem Peugeot 208 T16 Pikes Peak’i niteleyen sıfatlardan bazıları!
Sébastien Loeb’in Colorado’da süreceği otomobilin oldukça farklı bir tasarımı olacak. “Aracın oranlarının standart üretim 208’inkilere göre farklı olacağını söyleyen Peugeot’nun Tasarım Merkezi’nde siluet tasarımından sorumlu olan Michael Trouvé “Bu farklılık ona neredeyse canavar benzeri bir görünüm kazandırıyor. Peugeot Sport bize genişlik, gövde yüksekliği, tekerleklerin ve motorun konumu gibi bir dizi teknik kısıtlama sundu ve bu bilgileri kullanarak 208’in ekstrem bir versiyonu üzerinde çalıştık.”
Michael Trouvé ile meslektaşı Attila Bocsi’nin çalışması sonucunda ortaya benzersiz bir duruşu olan bir otomobil çıktı. Trouvé, “Motor sporlarında markayı temsil eden otomobiller, her zaman stil ile aerodinamik verimliliği bir araya getiren yontulmuş biçimlere sahip olmuştur. 208 T16 Pikes Peak de buna istisna değil ve Peugeot tasarımının yeni neslini temsil eden 208’in bütün kendine özgü niteliklerini bünyesinde barındırıyor” diyor.
“Bu macerada rol oynadığım için çok gururluyum Özellikle de otomobilin tasarımı üzerinde çalışmak için fazla zamanımızın olmadığı düşünüldüğünde. Zira araba için yeşil ışık ancak Kasım’da yakıldı ve proje ancak Şubat’ta tamamlandı. Doğal olarak tarz uğruna otomobilin aerodinamik yapısı feda edilmedi. Peugeot Sport’tan sadece birkaç kilometre uzaklıktaki mesafede çalışan tasarım ekibi farklı yapım aşamalarını takip etmeyi başardı. Le Mans 24 saatlik yarışını kazanan 908 aracından alınan arka kanat ve ayırıcı otomobile canavar benzeri görünümünü kazandıran iki özellik. Ayrıca karbon karoserin gizlediği parçaların güzelliğine de hayranım!”
Şimdi geriye sadece 208 T16 Pikes Peak’in ve nihai görünümünün performansını keşfetmek kaldı. Sabırlı olun, yakında her şey açığa çıkacak!
Bir yanıt yazın