DS kısaltmasının Fransızca’daki
okunuşu, bu dilde tanrıça
anlamına geliyor. Bu anlamlı
kısaltma ile Citroen, 55 yıl önce
otomobil dünyasında devrim yapan
ilk DS’e de gönderme yapıyor.
Etkileyici görünümü ve daha
da etkileyici olan teknolojileri
ile DS, kendi döneminde resmen
tarih yazmıştı. Aslına bakılırsa
yeni DS5’te, ninesinin sıra dışılığı
pek yok. Örneğin hidropnömatik
süspansiyon daha “normal”
olan C5’e özgü bir donanım
olarak kalacak. Bunun dışında
DS5 müşterileri, 6 silindirli motorlar,
bazı modern sürüş dinamiği
yardımcıları ve çift debriyajdan
da vazgeçmek zorunda
kalacaklar. Hibrid motor ise bu
sınıfta rakiplerinin pek sunmadığı
bir seçenek olacak: 2.0 lt 165
HP’lik turbo dizel motorun gücü
ön tekerleklere, 37 HP’lik elektrik
motorunun gücü ise arka tekerleklere
gönderiliyor. Bataryalar
nedeniyle (7 kWh kapasite) 467
lt’den 325 lt’ye gerileyen bagaj
hacmi ise Mercedes E Serisi formatındaki
bir araç için küçük kalıyor.
Performans rakamları da
üst değil, orta sınıfa daha yakın:
9 sn’lik 0-100 km/s hızlanma süresi,
212 km/s’lik maksimum
hız. Tüketim ve emisyon rakamları
ise etkileyici: 3.0 lt/100 km,
99 gr/km CO2. Sadece elektrikli
modda otomobil, 50 km/s’lik sınır
aşılmadığı sürece maksimum
3 km ilerleyebiliyor.
Tasarım olarak coupelerle stationlar
arasında ideal bir denge
kuran otomobil, heybetli hatlarına
rağmen beğeni toplayan bir
görünüme sahip. Koyu renkli tavan
ve parıltılı krom unsurların
tezatı ise DS5’e hoş bir aura kazandırıyor.
İç mekan ise daha sıradan.
Örneğin 3 göstergeli panelde
ne fonksiyonel ne de stil
odaklı tasarım unsurları kullanılmış.
Park freni ve vites kolu ise
elektrikli. İç mekan genişliği
muhteşem olmasa da yeterli. Ancak
kaliteli metal, deri ve plastik
yüzeyler, bu atmosfere elit bir
hava katıyor. Sürücü ve yolcu için
ayrı rulolara sahip cam tavan ise
enteresan bir ayrıntı.
Sonuç olarak DS5, tekerleği yeniden
keşfetmeye çalışmamış.
Ancak hibrid motoru ve ilk bakışta
beğeni toplayan tasarımı,
adını aldığı DS’in sıra dışılığına
biraz olsun yaklaşmasını sağlamış.
Bir yanıt yazın