Vergi oranlarındaki ani güncellemenin
hemen sonrasında,
ilk tepkiyi gösteren
sektör temsilcisi, Volvo
Türkiye’nin yöneticisi Torben Eckardt
oldu. Bu hızlı tepkinin nedenini
sorduğumuzdaysa, Avrupa’da bu
türden regülasyon değişikliklerinin
hem AB yönetimi, hem de sektör
temsilcilerinin karşılıklı iletişimi ve
şeffaflıkla, geçiş süresi tanınarak yapıldığını
belirtti. Eckardt Türkiye’de
ise bu kararların ani olarak alındığını
ve bir yabancı yatırımcı olarak
zarar gördüklerini belirtti ve
sözlerini şöyle sürdürdü; “Tepki
verdim çünkü üzgündüm. Volvo
Car Türkiye olarak bu yılın son
çeyreğinde ve belki de 2012’nin ilk
çeyreğinde zarar edeceğiz. Sipariş
verdikten araç üretilip teslim edilene
kadar geçen uzun bir süreç var
ve siparişleri iptal etmek mümkün
değil, bu araçlar üretilip Türkiye’ye
gelecekler. Büyük motorlu araçları
satabilmek için zarar edeceğiz”.
Eckardt’la pazar gelişimi ve yeni
modeller konusunda da görüştük…
Auto SHOW: 2011’de Türkiye’de
otomotiv pazarı nasıl gelişecek,
ÖTV oranlarında son yapılan düzenlemelerin
2011’e etkisi olacak
mı?
Torben ECKARDT: Bu yıl toplam
binek pazarının 560 bin adet olmasını
bekliyoruz. Bunun içerisinde
Premium dediğimiz sınıftaki araçların
payı ise 45 bin adetle yüzde 8 olacak.
Volvo olarak ise 2011’de 4.700
adet araç satarak Premium içerisinden
yüzde 10.5 pay elde edeceğiz.
AS: Önümüzdeki yıl pazar yapısında
değişim olacak mı?
TE: Gelecek yıl binek pazarının
biraz küçülerek 510 bin adede düşeceğini
tahmin ediyoruz. Premium
segment 42 bine gerileyecek ama
toplam içerisindeki payı değişmeyecek.
Volvo’nun satışlarını 4.700
adetten 5.800 adede, pazar payının
ise yüzde 10.5’ten 13.8’e yükseltmeyi
hedefliyoruz.
AS: Son yapılan ÖTV düzenlemesi
segmentler arası geçişe neden
olur mu?
TE: Özellikle 2.4 lt veya 3.0 lt gibi
büyük motorlu araçlar yerine 2.0
lt motorlu araçlarımızın tercih edileceğini
düşünüyoruz. Örneğin bir
SUV kullanıcısı XC90 yerine, artık
XC60 modelini tercih edecektir.
AS: Volvo’nun ÖTV artışından etkilenmeyen
modelleri de oldu mu?
TE: 1.6 lt hacminde, hem dizel,
hem de benzinli, turbolu motorlarımız
var. Sanıyorum D segmentinde,
1.6 lt motor ve otomatik vites sunabilen
(Volvo S80) tek üreticiyiz. 1.6 lt
benzinli S80 otomatik vitesle ve 1.6
lt dizel S80 ise manuel şanzımanla
kombine edildi.
AS: Çevreci motor teknolojileri
DRIVe ve downsizing sayesinde
turbolu küçük benzinli ve dizel motorlu
modeller, çevreci avantajının
yanı sıra kullanıcılarına vergi avantajı
da yaşatacak gibi görünüyor.
TE: Aslında downsizing benzeri
yeni teknolojiler Avrupa’da çevreyi
korumak için geliştirildi, daha
az CO2 salınımı ve daha az tüketim
anlamına geliyor. Biz de önümüzdeki
dönemde bu motorlarda etkinliğimizi
artıracağız. Ama çevre için
hibrid ve elektrikli gibi özel modellerimiz
de olacak.
AS: 2012’de yeni gelecek modelleriniz
hangileri?
TE: Gelecek yıl şirketimizin önem
verdiği konular arasında çevreci
modellerimiz V60 Plug-in Hybrid ve
C30 Electric olacak. Ayrıca bir modelimiz
de makyajlanacak.
AS: V60 Plug-in Hybrid ve C30 Electric
özel teknolojilere sahip modeller.
Bunları sergileme için bile
olsa, Türkiye’de görebilecek miyiz?
TE: Her iki model de az sayıda gelecek.
Özellikle V60 Plug-in Hybrid,
İstanbul benzeri sıkışık trafikli metropollerde
çok iyi bir çözüm. Sıkışık
trafikte sürekli elektrik modunda
60 km kadar gidebiliyor, bu da
demektir hergün evden işe, işten eve
sadece elektrik motoruyla, sıfır emisyonlu
olarak kullanılabilir, ayrıca
evde veya işyerinde şarj edilebilir,
hem de gerektiğinde yüzlerce kilometrelik
uzun seyahatler de yapabilirsiniz,
çünkü termik bir motoru ve
akaryakıt deposu da var. Bu da kullanımda
esneklik getiriyor.
AS: Peki Plug-in Hybrid’in fiyatı
yüksek mi olacak?
TE: Çok yüksek teknolojili bir ürün
olduğu için, mevcut regülasyonla
ithalatı, fiyatını yüksek seviyelere
getiriyor ama hükümetin, elektrikli
araçlara yaptığı özel uygulamayı
hibrid araçlar için de genişletmesini
talep ediyoruz. Gelecek
yıl, Türkiye’deki şirket araçlarımızdan
10 tanesini V60 Plug-in Hybrid
ile değiştireceğiz.
AS: Volvo, sağlamlığıyla ve güvenlik
özellikleriyle bilinen bir marka
imajına sahip.
TE: Sağlamlık ve dayanıklılık
imajını ayrıca kaliteyle de pekiştiriyoruz.
Uzun yıllardır yurtdışındaki TÜV
ve J.D.Power gibi bağımsız kuruluşların
yaptığı müşteri memnuniyeti
sıralamalarında Volvo modelleri hep
üst sıralarda yer alıyor. Bayilerimizde
de özellikle satış sonrasında
hizmet kalitesinin yüksek olmasına
büyük önem veriyoruz.
AS: Volvo’nun hedefi nedir?
TE: Marka değerlerimiz arasında
çevrecilik, güvenlik, dayanıklılık ve
kalite yer alıyor. Tüm bu değerler
aslında insanın etrafında dizayn edilmiş.
Teknolojik bir gelişme yapsak
bile, bunun kullanıcıya yansıması
kolay kullanım, basit bir arayüz
ve konfor olacaktır. İnsan merkezli
tasarımlarımız hem eğlenceli,
hem de kolay kullanımlı olacak.
Otomotiv sektörünün iPad’i olmak
istiyoruz.
Bir yanıt yazın