1993 yılında Grand Wagoneer’in
yerini alan ZJ fabrika
kodlu Grand Cherokee, o zamandan
bu yana WJ ve WK kodlarıyla
sadece unibody şasili olarak,
“body on frame” geometrisine
sahip rakiplerinden farklı
bir yere sahip. Belki de bu sayede
Amerika’nın ünlü “last one
standing” offroad rekabetinde
hep “sona kalan” yani kırılmadan
en uzak menzile ulaşan
araç olarak “dağ keçisi” unvanını
koruyor.

Artık WK2 fabrika koduyla
karşımıza çıkan dördüncü nesil
Grand Cherokee, E sınıfı
SUV segmentinin en iddialı oyuncusu
olarak eski başarılarının
üstüne tırmanmak istiyor.
Avrupa’da şu ana kadar benzinli
seçeneği sunulmuş olan
bu son Jeep’in Türkiye’ye gelişi
ise 3.0 litrelik dizel motoruyla
gerçekleşti.

Artık sadece
Amerika’da üretiliyor

Dinamik tasarımı gibi dinamik
sürüşüyle artık asfalt üstünde
de arazideki performansına
paralellik yakalayan yeni Grand
Cherokee’nin “basınca durduran”
frenleri, kabin içindeki iyi
gürültü izolasyonu ve kullanılan
malzemelerin kalite seviyesi,
Hatay’daki deneme sürüşlerimizde
bizleri en çok şaşırtan
yenilikleri oldu. Artık Avusturya/
Graz’daki Magna-Steyr tesislerinde
değil, sadece Kuzey
Amerika’da üretilen bu büyük
Jeep’in işçilik kalitesi de notlarımız
arasında beğendiğimiz
başlıklardan biriydi.

Geleneksel 7 çubuklu ızgarası,
köşeli çamurlukları, sökülebilir
ön alt spoyleri, FIAT’ın
Multi-Jet II teknolojisinin yakıt
ekonomisi, 13 cm uzatılmış dingil
mesafesi, iç mekanında özellikle
arka yolcuları için sunduğu
daha fazla diz mesafesi, açılır
arka camı, opsiyonel elektrikli
bagaj kapağı ve geri görüş
kamerası gibi özelliklerini fosforlu
kalemle vurgulamamız
gereken Grand Cherokee’nin,
20 yılda 4 milyondan fazla satarak
gerçekleştirdiği satış başarısını,
bu son haliyle kolaylıkla
tekrarlayabileceğine inanıyoruz.

~Quadra-Lift adlı yüksekliği ayarlanabilen
süspansiyon sistemi
ile arazideki potansiyel engelleri
artık daha kolay geçebilecek
olmasını ise ayrıca vurgulamalıyız.
Kum, çamur, kayalık
zemin, kar ve asfalt ayarları
sunan Selec-Terrain sistemi
ile kullanıcıların sürüş koşullarına
en uygun çekiş sistemini
seçmelerine imkan tanıması,
Jeep’in yeni yüksek teknolojilerine
iyi bir örnek olmasının
yanında, amatör sürücülerin
bile arazide bu aracı kolaylıkla
kullanmalarını mümkün
kılıyor.

Değişken süspansiyon
güvenlik sağlıyor

Bağımsız süspansiyon sisteminin
yeniden ayarlanmış olması,
aracın yüksek hız dengesine,
konforuna ve viraj güvenliğine
binek otomobil kıvamı
getirmesini de deneme sürüşlerimiz
sırasında fazlasıyla beğendik.
Torque-on-demand yani
değişken tork sunan aktarma
sistemi, çekiş gücünü koruyarak
kaygan zeminlerde bile yüksek
hız ve performans keyfi yaşatması
hepimizi gülümsetmeyi
başardı. Artık Mercedes yapısında
olmayan V6 turbo dizel
motorunun 241 HP’lik gücü ve
550 Nm’lik torku sürüş keyfini
destekliyor.

5 ayrı yükseklik ayarı özelliğine
sahip yeni Quadra-Lift havalı
süspansiyon sisteminde optimum
aerodinami için normal
sürüş yüksekliği 20.6 cm olarak
belirlenmiş. İlk offroad modu
aracı 3.3 cm yükseltirken, yerden
yüksekliği 24 cm’ye ulaştırıyor.
İkinci modda aracın yüksekliği
27 cm’ye ulaşırken, park
modunda araca kolayca binmek
ve inmek için ve üst bagajı yükleme
yapmak için sistem, standart
yüksekliği 3.8 cm azaltıyor.
Hızlı asfalt sürüşleri için sunulan
Aero adlı mod ise, 15.2 cm
kadar alçaltıyor ve araç hızı ile
kontrol edilerek en iyi performans
ve yakıt ekonomisi için
ayar imkanı sunuyor.
~Hem
manuel hem de otomatik olarak
kullanılabilen Quadra-Lift
havalı süspansiyon sistemine
ek olarak, tüm arazilerde en iyi
deneyim için sürücülerin arazi
ayarını seçmesini mümkün kılan
yepyeni Selec-Terrain çekiş
kontrol sistemi, elektronik olarak
gaz pedalı kontrolü, doğru
vites değiştirme, ara şanzıman, çekiş kontrolü ve elektronik
stabilite sistemi (ESC) dahil,
12 farklı aktarma organı, fren ve
süspansiyon sistemini koordine
ediyor. Şimdi de isterseniz biraz
da Selec-Terrain’in çalışmasına
ayrıntılı olarak bakalım… Otomatik
modda sistem herhangi
bir karayolu veya arazi koşuluna
otomatik olarak adapte olan
sistem, Kum/Çamur modunda
çekiş kontrolü ve Quadra-Lift
tekerlek dönüşüne hassas bir
tepki ile çalışıyor ve torku en iyi
performans için dağıtıyor. Spor
modunda sistem, asfalt üstünde
sert bir karaktere bürünüyor.
Kar modunda zeminin kaygan
olduğunu düşünerek ESP gibi
çekiş kontrol sistemlerinin daha
hassas ve erken devrede olmasını
sağlıyor. Kaya modunda
ise Quadra-Lift havalı süspansiyon
sistemi 27 cm’lik maksimum
yüksekliğe çıkarıyor; arazi
vitesi devreye sokuluyor, diferansiyel
dişlileri ve düşük hız
kontrolü sağlanıyor.

Yeni Jeep Grand Cherokee’nin
2 farklı 4×4 sistemi, Quadra-
Trac II ve Quadra-Drive II’den
oluşuyor. Quadra-Trac II’nin iki
hızlı arazi şanzımanı, en kısa
zamanda tekerlek kaymasını
belirlemek ve düzenleyici tedbir
almak için farklı sensörlerden
gelen verileri kullanıyor. Bu sistem,
gaz pedalında oluşan hızlı
hareketi hissetmek için gaz pedalından
gelen verileri kullanıyor
ve kayma meydana gelmeden
önce yol tutuşunu en üst
düzeye çıkarıyor. Tekerlek kayması
tespit edildiğinde, mevcut
torkun yüzde 100’ü hemen en
yüksek çekiş güçlü lastiğe aktarılıyor.
Quadra-Drive II, arka
elektronik sınırlı kaymalı diferansiyeli
ELSD ile en iyi çekiş
gücü sunmak için tekerlek kaymasını
anında tespit ederek motor
torkunu dengeliyor.

~Güvenlik donanımları
oldukça zengin

Akıllı aydınlatmalı bi-xenon farlar,
ESP, yan perde havayastıkları,
aktif kafalıklar, kör nokta
izleme sistemi, devrilmeye karşı
elektronik koruma, ABS, park alanından
geri geri çıkarken yandan
gelen trafiği haber veren algılama
sistemi Rear Cross Path,
anahtarsız giriş, akıllı hız kontrolü
ve çarpışma erken uyarı
sistemi gibi 45’ten fazla emniyet
ve güvenlik özellikleri, yeni
Grand Cherokee’nin offroad
kabiliyetinin üzerine ekleniyor.

Burulma rijitliği eskisine göre
yüzde 146 daha fazla olan yeni
Grand Cherokee için, Jeep Türkiye
yetkilileri “Grandest Grand
Cherokee” sloganını kullanıyorlar
ve Limited ve Overland isminde
iki donanım sunarken,
anahtar teslim satış fiyatını 83
bin 343 Euro’dan başlatıyorlar.