Volvo’nun teknik uzmanları,
otomobilin sürüş
esnasında hem içindeki
hem de çevreye yaydığı
akustik ayak izini azaltmak için
sessiz elektrik enerjisi gibi yeni
yöntemler üzerinde çalışıyor.
Mükemmel otomobil sesi arayışlarında,
sektörün en modern
akustik laboratuarlarından biri
onlara yardımcı oluyor.
Volvo Car Corporation’ın araştırma
ve geliştirmeden sorumlu
Başkan Yardımcısı Peter Mertens:
“Amacımız aracın gürültü
seviyesini hassas bir şekilde
ayarlayarak kusursuz ve keyif
verici bir ses deneyimi yaratmak”
dedi.
Birçok test sürüş raporunda,
elektrikli otomobil tamamen
sessiz olarak tanımlanıyor. Ancak,
ses uzmanının bakış açısına
göre, elektrikli otomobil için sessiz
tanımlaması tam anlamıyla
doğru değil.
Volvo Car Corporation’ın ses
laboratuarında görevli olan Martin
Spang: “İçten yanmalı motor
sesinin otomobil kullanma algımızla
içgüdüsel bir bağı var. Bu
ses, diğer sesleri bastıran akustik
bir bariyer gibidir. Bu bariyer
ortadan kalktığında, bir anda
etrafımızdaki diğer bir dizi sesin
farkına varırız,” diyor.
Farklı bir akustik ortam
Ön aksa güç veren geleneksel
dizel motor ile arka tekerlekleri
hareket ettiren elektrikli motorunu
bir araya getiren plug-in
hybrid modellerde, otomobil sadece
elektrik enerjisiyle çalıştığı
zamanlarda, dizel yakıtın yakıt
tankında çalkalanması gibi sesler
dahi sürücü tarafından duyulabilir.
Benzer şekilde, yol yüzeyinden
çıkan ses, rüzgâr, pompalar,
fanlar ve rölelerden çıkan sesler
de aynı hassasiyette duyulabilir.
Ancak dizel motor yeniden
devreye girdiğinde, otomobil
yeniden alıştığımız şekilde ses
çıkarmaya başlar.
Volvo V60 Plug-in Hybrid için
uygun sesi bulmak amacıyla,
Volvo Car Corporation’ın uzmanları
bilgisayarlarında ideal
ve homojen sesi yaratmak için
çalışıyor.
Amaç, tüm gürültü kaynaklarını,
otomobilin
hangi modda çalıştığından
bağımsız
olarak, bu homojen sesi
çıkarmasını sağlayacak şekilde
ayarlamak.
En modern ses laboratuarı
2009 yılında faaliyete geçen
Volvo Car Corporation’ın yeni
otomobil akustik laboratuarı, otomobil
sektörünün en modern
ses laboratuarlarından biri. 2500
metrekarelik bu büyük ve betondan
odada, sessizlik o kadar baskın
ki, neredeyse sessizliğin sesi
duyulabiliyor.
Duvarları ve tavanı kaplayan
ses izolasyon malzemeleri ses iletimini
azaltacak şekilde tasarlanmış.
Laboratuar, deney yapılırken
arka planda herhangi bir
ses oluşmasını engellemek amacıyla
binanın geri kalanından tamamen
izole edilmiş.
Martin Spang:”Laboratuar faaliyete
geçtiğinde,
içerdeki
ses seviyesini 17 desibel olarak
ölçtük. Bu, o kadar düşük bir
arka plan ses seviyesi ki, odanın
öbür tarafındaki birisinin midesinin
guruldama sesini dahi
duyabilirsiniz,” diye gürültü seviyesinin
düşüklüğünü açıklıyor.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse,
normal bir konuşmanın
ses seviyesi 60-70 desibel civarındadır.
Farklı yüzeyler simüle edildi
Peter Mertens “Lüks bir otomobil
deneyimi, aracın ses seviyesi
ile yakından ilgili. Son teknolojinin
kullanıldığı bir akustik
laboratuarına sahip olmak, elektrik
enerjisinin bu ses deneyimini
nasıl etkilediğini keşfettiğimiz şu
günlerde bizim için daha da değerli
hale geldi “ diyor.
Bir yanıt yazın