Şanghay’da yarın yine
dün oldu: 18 milyonluk
bu Çin şehri,
hedefine daha çabuk
ulaşabilmek için her dakikadan
birkaç saniye çalıyormuş
gibi hissettiriyor. Bu
hıza uyum sağlayabilmek
isteyenlerin, Mao’nun yeni
zengin torunlarını, gelecekte
hangi otomobilleri
kullanmak isteyeceklerine
bugünden inandırmaları gerekiyor.
Pazarın buradaki
lideri VW ise bu otomobillerin
nasıl olacağı konusunda
en küçük bir şüpheye bile
yer bırakmıyor. Elit Çinliler
lüks ve prestije, iç mekan
genişliği ve lükse neredeyse
açlar. İşte VW Cross Blue
Coupe tam da bunları veriyor.
Boyu 5 m’ye yaklaşan
ve dinamik bir tasarıma sahip
olan bu uzun bacaklı
coupe konseptinin ilk anda
öne çıkan özellikleri de işte
bunlar. Bunun dışında
Cross Blue, VW’nin geleceğin
SUV’unun nasıl görüneceğine
inandığı hakkında
ipuçları da veriyor.
Burun,
iki enlemesine çıtayla aslında
olduğundan daha geniş
gösterilirken, arka kısım
iyice öne doğru yatık bir
tasarıma sahip. Kaput ve
yan yüzeylerdeki oyuklar o
kadar “keskin” görünüyor ki
sanki elinizi dokundursanız
kesebilirmiş gibi hissettiriyor.
En üstte ise coupelerdeki
gibi arkaya doğru alçalan
şık bir tavana yer verilmiş.
Klaus Bischoff’un kreasyonu,
aracın boyutlarını harika
bir şekilde gizliyor ve hiçbir
açıdan abartılı görünmemesini
sağlıyor.
Bu yeni dizayn anlayışının
ilk örneğini 2014 sonunda
piyasaya çıkacak olan yeni
Tiguan’da göreceğiz. Ardından
da yeni modüler MQB
teknolojili 4 farklı SUV hazırlanacak.
Bunlardan ikisi
Golf’ten, diğer ikisi ise bir
sonraki Passat’tan türetilecek.
~Yeni MQB platformu,
çok değişken modeller yaratma
ve bunları, sürekli
düşen maliyetlerle ve tüm
fabrikalarda üretebilme imkanı
sağlıyor.
Cross Blue ile VW, teknolojinin
uç noktalarına ulaşacak.
Geliştirme Şefi Ulrich
Hackenberg Cross Blue için
“bu konsept bir MQB-Plus,
yani artık ona daha fazlasını
yükleyemeyiz” diyor. Aracın
dingil mesafesi 2.98 m gibi
gerçekten etkileyici bir rakama
çıkarılmış. İçine ilk
oturduğumuzda
da iç mekanın
ne kadar
geniş
olduğunu gördük. Sağ
arka koltukta oturup, aracı
şoförünün kullanmasını
tercih edenler için de çok
geniş bir iç mekan sunuluyor.
Lükslük de iddialı:
Kaliteli napa deri, kafalıklarda
iPad-Mini’ler, elit kulüpleri
aratmayan şık bir
aydınlatma… Kokpit ve orta
konsolda antrasit renkli ve
gözenekli yüzeylere sahip
yekpare çamdan üretilmiş
bir ahşap şerit uzanıyor. Ortadaki
10.1 inçlik monitör 3
boyutlu modda binaları o
kadar gerçekçi gösteriyor ki
insan, elini uzatıp dokunabilecekmiş
gibi hissediyor.
Cross Blue Coupe teknik
olarak, Detroit’te sergilenen
Cross Blue konseptiyle
aynı. Yani elektrikli
4×4 sistemine ve orta
tünele yerleştirilmiş lityum-iyon akülere sahip
bir plug-in-hibrid. Ancak
Çin’de satılması pek mümkün
olmayan dizel motorun
yerine iki elektromotor
(54/114 HP) aşırı beslemeli
299 HP’lik benzinli bir V6
tarafından destekleniyor. 3
motorun sistem gücü ise
415 HP. Bu da performans
değerlerinin 2.2 tonluk bir
SUV için çok dinamik, tüketimin
ise küçük otomobil
sınıfında gerçekleşmesini
sağlayacak: VW’nin iddiasına
göre tüketim rakamı 3.0
lt/100 km. Araçta 5 sürüş
modu bulunuyor ve bunlardan
EV (elektrikli) sadece
elektrik gücüyle 33 km’lik
menzil sunuyor.
Sonuç
VW gerçekten cesur bir
konsept yaratmış. SUV ailesinde
kullanılacak yeni
dizayn dili radikal bir şekilde
farklı ve bu bizim hoşumuza
gitti. Köşeler karakter
sahibi bir ifade kazandırıyor.
Neticede yollarda
yeterince “yumuşatılmış”
araç görüyoruz.
Bir yanıt yazın