Bir makyaj olarak adlandırılması
mümkün olmayan ve 2 bin adet
yeni parçayla adeta yeni bir model
olan C Serisi, BMW 3 Serisi ve Audi
A4 gibi rakiplerinin karşısında yeniden
güçlendi. Güncel C Serisi 4 yıl
önce yollara çıktığında herkes kullanılan
plastik kalitesinden şikayet
ediyor veya “Mercedes Yıldızı”na
yakışmamasından bahsediyordu.
Ancak Mercedes yine de sınıf liderliğini
sürdürmeye devam etti. Çünkü,
otomobilin herkesin gerçekten
beğendiği bir tasarımı vardı ve eski
nesil 5 ileri otomatik şanzımanına
rağmen çok sevilmişti. Hatta, bu
premium orta sınıfın en çok satılan
modeli olmayı başardı. 2007’den bu
yana 1.2 milyon adetlik satış rakamına
ulaşan C Serisi, rakipleriyle
arasındaki farkı da her yıl açıyor.
Daimler’in patronu Dieter Zetsche,
“başka markalar olsa, yeni modelden
bahsederlerdi” dedi ve Tenerife’in
volkanik doğası içinde ilk
kez kullandığımız bu en son C Serisi’nin
sadece makyajlandığının altını
çizdi. Bu C, 4 yıl önce çıkmış,
şimdi bir tazelemeden geçmiş ve 3
yıl sonra piyasaya çıkacak olan asıl
yeni C Serisi’ne doğru doğru bir serüven
yaşıyor. 2011 model yılı için
yapılan değişikliklerin hepsinin, C
Serisi’ni daha iri gösterdiğini, sportifleştirdiğini
ve iç mekanı lüksleştirip
modernleştirdiğini söyleyebiliriz.
T-Model, yani station versiyonuyla
birlikte kullanma fırsatını bulduğumuz
yeni C Serisi’nin en beğendiğimiz
noktası ise, SL’lerdeki
gibi sert bakışlı olan far tasarımı
oldu. Eskiden eleştirdiğimiz plastiklerin
çöpe atılıp, E ve neredeyse S
Serisi modellerinin malzeme kalitesine
geçilmiş olması, iç mekanla
yeniden barışmamızı sağladı. Komple
yenilenen gösterge tablosu, opsiyonel
olmasına rağmen satın alınması
gereken bir lüks olan mat ahşap
kaplamalar, yuvarlak göstergelerin
ortasındaki artık renkli olan sürücü
bilgi ekranı… Artık her şey
Mercedes’in alıştığımız yüksek kalitesine
uygun şekilde hazırlanmış.
~
Multimedya olarak yeni C Serisi,
neredeyse bir iletişim üssüne dönüşmüş.
Ortadaki büyük ekranda
görülebilen, cep telefonunuzun adres
defteri, SMS’ler, müzik, her şey
Bluetooth üzerinden otomobilin A/V
sistemine geçiyor. Hatta, yeni Comand
online sistemiyle sürücü kendini
bir anda internet dünyasında buluveriyor.
Ancak yeni Audi A6’dakinin
aksine aracın kendisi bir Wi-Fi
merkezine dönüşmüyor, onun yerine
internete ulaşabilen cep telefonumuzu
UMTS bağlantısı için
“ödünç” alıyor.
Tanıtım için seçilen yeni renklerle
kabin içi daha büyük görünse de,
biz bunu kağıt üstü verilerde tam
olarak fark edemedik. Yine de kendimizi
daha rahat hissettik! Station
versiyonda 485 litreden 1500 litreye
büyüyen bagajın sedan karoserde
475 litrede kalması, boyutlarda değişiklik
olmadığına işaret ediyordu.
Yol tutuşta da değişiklik yok!
Konfor ve sürüş dinamizmi, “1’e 1”
aynı tutturulmuş.
Değişken amortisör sertliği sunan
Agility Control adlı süspansiyon sistemiyle
bozuk yolları bile düz asfalt üstündeymiş gibi geçerken, hızlandığınızda
otomobilde sportif bir karakter
de yaşamaya başlıyorsunuz.
Daha “sıkı” sürüş isteyenlerin daha
sert ayarlı sportif süspansiyona ve
Dynamikpaket adlı opsiyonu (tek
tuşla zemine ve duruma göre süspansiyon
ayarlarını değiştiriyor) tercih
etmeleri gerekiyor. Milimetre
hassasiyetindeki direksiyon, keskin
manevralarda yüzünüzü gülümsetirken
dizel V6’nın aşırı yüksek torku
bazen ürkütücü olabiliyor. Bu nedenle
4 silindirli motorların C Serisi
için ideal makineler olduğunu söylesek
sanırız yanlış olmaz.
~
Güçlü motorlarla yükselecek aşırı
performansın dışında tam 10 adet
sürücü yardım sisteminin de yeni C
Serisi’nin sürprizleri arasında olduğunu
belirtelim. Mercedes yöneticileri
tarafından yüksek teknolojilerin
“demokrasiye geçişi” olarak
açıklandığı, daha büyük S, CLS, CL
sınıfı modellerinde ne varsa, artık
daha küçük C’de var olması, işte bu,
rakipleri, biraz terletecek! Kör nokta,
yol hız limitleri, şerit takip, mesafe
takip radarı, park radarı ve sürücünün
yorgunluğunu takip eden
uyarı sistemleri, E Serisi’nde olduğu
gibi artık C’de de var. Hatta öndeki
trafik aniden durduğunda araç,
acil fren sistemini devreye sokuyor
ve kazaya karışmadan aracı durduruyor.
Güçlü motorlarla yükselecek aşırı
performansın dışında tam 10 adet
sürücü yardım sisteminin de yeni C
Serisi’nin sürprizleri arasında olduğunu
belirtelim. Mercedes yöneticileri
tarafından yüksek teknolojilerin
“demokrasiye geçişi” olarak
açıklandığı, daha büyük S, CLS, CL
sınıfı modellerinde ne varsa, artık
daha küçük C’de var olması, işte bu,
rakipleri, biraz terletecek! Kör nokta,
yol hız limitleri, şerit takip, mesafe
takip radarı, park radarı ve sürücünün
yorgunluğunu takip eden
uyarı sistemleri, E Serisi’nde olduğu
gibi artık C’de de var. Hatta öndeki
trafik aniden durduğunda araç,
acil fren sistemini devreye sokuyor
ve kazaya karışmadan aracı durduruyor.
Yorum
Sürüş özellikleri ve konforunda
değişen bir şey yok! Yani, bu en
iyisi olduğu için, daha ileri bir
nokta öngörülmemiş. Kabin içinde
kullanılan plastik ve diğer materyal
ise, nihayet bu premium fiyat
seviyesine yakışır niteliğe
ulaşmış. İşçilik kalitesi, ergonomi,
detaylardaki şıklık
gibi başka markaların
“dertleri”
nden ise burada
bahsetmememize
hiç gerek yok! Teknik
olarak markanın
elinde en son
geliştirdiği “ne varsa” üstüne almış
olan yeni C Serisi, Mercedes’in
dünyanın en güvenli otomobillerini
üretme iddiasını bir temel taşı
gibi destekleyecek. Özellikle de
bahsettiğimiz 10 yeni sürücü asistanı
sistemiyle… Yeni yakıt besleme,
yeni direkt enjeksiyon ve
çevreci modifikasyonlarla en iyi seviyeye
çıkarılmış tüm motor seçenekleri
de yeni C’nin en güçlü
kozları arasında! Sonuç olarak;
yeni C, kesinlikle tavsiye edilebilir
bir premium D1! Yüksek fiyatına
rağmen, ödenen her kuruşun
karşılığını veren gerçek bir “Alman”!
Bir yanıt yazın