Ne yazık ki bu son Abrath’ta, marka amblemi olan akrebin yırtıcılığı yok. Fabrika verilerine göre 1.4 litrelik turbo beslemeli motor, 7.9 saniyelik 0-100 km/s hızlanma süresi ve 213 km/s maksimum hız kazandırıyor ama otomobil, gerçekten heyecan verici olamıyor. Orta tüneldeki bir kol yardımıyla spor mod devreye sokulabiliyor (motor elektroniği, direksiyon, ESP ve güç dağılımı sportifleşiyor) ama direksiyon aşırı hafif, ESP ise aşırı müdahaleci kalmaya devam ediyor. Yüksek gücün depreştirebileceği çevreci kaygılar ise start-stop otomatiği tarafından gideriliyor. Çünkü bu sistem, otomobilin norm parkurdaki tüketim rakamını 100 km’de 6.0lt’ye düşürüyor. Ancak “konu sportif bir otomobil olduğunda tasarruf ne kadar önemli olabilir ki?” diyebilirsiniz ancak artık arkadaş sohbetlerinde, performansın dışında tasarruf da önemli konulardan biri halinegeldi.
DEĞERLENDİRMELER
Keyif verenler
Abarth’ın bile tasarrufa önem verip start-stop otomatiği kullanması hoş bir karar olmuş.
Can sıkanlar
En azından “sport” modda otomobilin daha yırtıcı bir karaktere bürünmesi gerekiyor.
~Sürpriz oldu
Fiyat gerçekten yüksek. Renault Clio RS, çok daha fazla performansı neredeyse aynı fiyata sunuyor: 201 HP.
SONUÇ
Abarth Punto Evo gerçekten hoş bir oyuncak ama daha fazlası da olamıyor. Gerçek bir sporcu olarak kabul edilebilmesi için hem gücü hem saldırganlığı yetersiz. Neyse ki Abarth,yakın bir zamanda180 HP’lik yeni bir kit daha sunacak.
Bir yanıt yazın