Mazda’nın Frankfurt Fuarı’nda büyük ilgi gören modeli Koeru sonbahar güneşinin altında ilerlerken, ağabeyi ve markanın bestseller modeli olan CX-5’in biraz “soluk” görünmesine neden oluyor. Hatta otomobilin yaratıcısı bile cep telefonuyla fotoğraflarını çekiyor. “Neden? Otomobili zaten en iyi tanıyan sizsiniz?” diye sorduğumuzda ise Luca Zollino: “Tabi ki, ama yolda her zaman farklı görünüyor” cevabını veriyor. Tasarımcı Zollino kesinlikle çok heyecanlı, çünkü bebeğinin dış dünyadaki ilk adımlarını izleyen bir baba gibi hissediyor. Koeru, Tokyo Fuarı’nda sergilendikten sonra 2017 yılında piyasaya çıkacak.
“Bu konsepti nerede konumlandırmalıyız?” gibisinden sorular, Mazda’nın Frankfurt yakınlarındaki Avrupa Merkezi’ndeki tasarımcıların canını sıkıyor. Zollino’nun cevabı ise şöyle: “Eğer mutlaka gerekliyse ona crossover-SUV diyebiliriz. Ama bizler yeni bir şey yaratmak istedik”. Range Rover Evoque veya Mercedes GLA ile arasındaki benzerlikleri görmemek imkansız ama Koeru birçok alışkanlığı yıkıyor. 4.60 m ile teknik bazını aldığı SUV CX-5’ten daha uzun olan bu şov otomobilinin 1.50 m’lik yüksekliği ise neredeyse bir VW Golf kadar. Aslına bakılırsa yeni orantıları sağlayan da, onu piyasadaki standart modellerden farklılaştıran da bu alçak tavan.
Altı SUV, üstü coupe… Birkaç yıldır bu tarza alıştık. Ancak Koeru sadece orantılarıyla bir adım ileride değil: Çizgileri daha sakin ve daha şık. “Standart kama formuyla dinamizmin altını çizmek yerine bu otomobil, kendi iç huzurunu yatay hatlarında buluyor” diyen Mazda Dizayn Şefi Kevin Rice, parmağını motor kaputuna doğru giden kırık hat üzerinde ilerletirken, hareketin bükülmüş yüzeylerdeki gerilimle ortaya çıktığını söylüyor. Gerçekten de burada, hassas ve hoş ışık-çizgi oyunları yapılmış. Eğer Koeru Alfa Romeo logosu taşısaydı, markanın hayranları herhalde mutluluktan gözyaşı dökerdi.
Alfa’nın geçmişte yaptığını bugün Mazda da yapıyor: Standart seri üretim otomobilleri sportif bir dizayn ile baştan çıkarıcı araçlar haline getirmek. Bükülmüş yüzeylerin şıklığı Ikuo Maeda 2009’da göreve geldiğinde başladı. RX-7’nin yaratıcısı Matasaburo Maeda’nın oğlu olan Ikuo’nun dizayn konusundaki heyecanı, babasının kendisine hediye ettiği, sadece bükülmüş bir metalden oluşan kapak açacağıyla başlamış. İşte Kodo, yani Mazda’nın yeni dizayn dili de böyle doğmuş.
Güzelliğe önem vermek işe yaramış gibi görünüyor: Mazda bugün, 3 yıl öncesine göre yüzde 20 daha fazla araç satıyor. Farklı Kodo tasarımlarını Mazda çalışanları, neredeyse geleneksel el sanatıyla şekillendiriyor: Tasarımcılar çizimlerini hala el ile yapıyor, eğitilmiş sanatçılar olarak adlandırılan modelciler 1:4 oranlı kil modeller hazırlıyor. Kil üzerindeki son düzeltmeler de el ile yapılıyor. Bu kesinlikle çok zor bir yöntem. Ancak ekip bolca fazla mesai yapmış olacak ki, fuarda sergilenen otomobili üç buçuk ayda tamamlayabilmişler.
Acele, yeni alanlara atılacak bir marka için risklidir. Çünkü ilk başlarda CX-5 gibi bir SUV bile Mazda’nın sportif DNA’sı ile uyumlu değildi. Ta ki Maeda’nın ekibi Kodo’yu uzun bacaklı bir araca uygulayacak bir yol bulana kadar. Tiguan’ın rakibi olan CX-5 bugün, Mazda’nın Almanya’da açık ara farkla en fazla satan aracı. Ancak daha küçük ve şık bir model olan CX-3, otomobil pazarının en canlı nişindeki trende işaret ediyor: Kutu gibi köşeli hatlardan kurtulup, oyuncaklı şıklığa ve coupe formlara dönüş.
Infiniti FX’in 2003’ten beridir ABD’de yaptığını bugün Jaguar’ın ilk SUV’u F-Pace’ten Mazda Koeru’ya kadar birçok modelde görüyoruz: Görsellikte yeni ufuklar açan bu araçlar, fuar izleyicilerinin daha stanttayken bile satın almayı isteyecekleri kadar çekici görünüyor. İnsanların gözleri, havada yüzüyormuş gibi duran aynalar, yan camların akıcı hatlara sahip krom çerçeveleri veya yatık konumlu arka cam gibi hoşluklara takılıp kalıyor. Günlük yaşam yoldaşı olmak yerine oyun oynamak, eğlenmek istediği bu Mazda’nın karoserine kazınmış bir mesaj gibi. Ancak bir mücevher gibi etkileyici olan Koeru Mazda için ekonomik bir risk de olabilir.
Kevin Rice’a göre Koeru bir araştırma objesi. Peki ama burada araştıracak ne var? Alçak tavanın altına 4 kişinin sığıp sığmayacağını denememize izin verilmese de, dışarıdan bakarak bunun mümkün olabileceğini söyleyebiliriz. Böyle güzel ve dinamik görünümlü bir otomobilin gayet iyi satış rakamlarına ulaşabileceğini coupelerden zaten biliyoruz. Koeru’nun oturma pozisyonunun Mazda 6’dan daha yüksek ama standart bir SUV’dan daha alçak olduğunu da görebiliyoruz. Kullanılan teknolojiler ise Mazda raflarından (192 HP’ye varan güçlerde Skyactiv motorlar, otomatik şanzıman veya 4×4 opsiyonları) alındığından seri üretimde bir engel teşkil etmeyecektir. Geriye tek bir soru kalıyor: Asyanın Alfa’sı için ABD, Çin ve Avrupa’da SUV’ları pek sevmeyip coupelere bayılan yeterince müşteri var mı? Bize sorsalardı cevabımız gayet açık olurdu: Hemen üretin! Koeru 2017 yılında piyasaya çıktığında, yollara çıkmayı bekleyen BMW X2’den daha ucuz, bir sonraki Tiguan’dan ise çok daha şık olacak. Bir kehanet daha: Eğer başlangıç fiyatı 30 bin Euro seviyesinde olursa, bu yeni Mazda’nın çok tutulup, 25 yıl önce MX-5’te olduğu gibi sıra beklemeye neden olmasını engelleyecek bir şey kalmayacaktır.
SONUÇ
Joachim Staat
Koeru Evoque’u hatırlatıyor: Konsept haliyle bile Range’in başarısını tekrarlayacağını haykırıyor. Mazda, bugün yeni ve garip bulunabilecek bir şeyin iki yıl içinde trend olabileceğine inanma cesaretine sahip. Bunun için yarattığı modelse kesinlikle “satın almalıyım” diye düşündürüyor.
Bir yanıt yazın