Araçlarımızda belki en çok ihmal ettiğimiz parçalardan biri, sileceklerimiz. Oysa silecekler sürüş güvenliği için hayati role sahip parçalar. Özellikle yüksek hızda seyrederken, bir anlık görüş kaybı bile ölümcül sonuçlar doğurabilecekken, çok düşük maliyetli bir parça olan silecekleri ihmal etmemiz çok yanlış bir karar. İşte, sileceklerimiz hakkında bilmemiz gereken, silecekleri değiştirme zamanının geldiğini gösteren işaretler hakkında önemli uyarılar.

Yedek parça denilince, hepimiz hassasız. Orijinal olsun, kaliteli olsun, uzun ömürlü olsun diye dikkat ettiğimiz muhakkak, ancak ne var ki söz konusu silecek olduğunda pek çok sürücünün özeni elden bıraktığını da biliyoruz. Sanki silecekler otomobillerin yedek parçası değil de üvey parçasıymış gibi muamele ediyoruz. Belki çabuk yıpranmalarına ve otomobilin önündeki çok ağır rüzgar yüküne, sert hava koşullarına, asit yağmurlarına, kara, kışa, soğuğa en yoğun şekilde maruz kalan bu narin parçaların, bu kadar ağır yükü kolay kolay kaldıramaması nedeniyle sık yıpranmasına alışığız. Ve dolayısıyla, silecek seçimi yaparken özenli davranmıyoruz.

Ancak bunun sürüş güvenliği açısından çok yanlış bir karar olduğunu hatırlamak gerekiyor. Sileceklerimizi, yağmur yağdığında camı temizlemek için değil, zor görüş şartlarında, yağmurda, karda, fırtınada, aracın hızıyla beraber artan ağır rüzgar yükü altında, “görüş alanımızı temiz tutmak” için gerekli ve hayati bir araç olarak görmemiz gerekiyor.

Bir akşam vakti, yağmurlu, fırtınalı bir otoyolda, ortalama hızlarda seyrederken, sileceğinizin birkaç saniye için takıldığını, çalışmadığını ve görüş alanınızın daraldığını düşünün. Tam da bu sırada karşınıza çıkacak bir engelde, belki yolun ilerisinde aniden oluşacak bir kazada, sorunu teşhis edip frene basmanızın bir-iki saniye gecikmesi bile hem canınızı, hem de malınız riske atacak bir duruma neden olabilir.

Bu nedenle, aslında çoğumuzun önemsemediği, ciddiye almadığı, kalitesini çok da umursamadan satın alıp kullandığı ve hatta bazen kullanım ömrü bitmesine rağmen uzun süre değiştirmediği araç sileceklerimiz, sürüş güvenliğinin çok önemli bir parçasıdır.

Silecek seçerken neye dikkat etmeliyiz

Araçlarımıza uygun silecekleri seçerken, aslında fazla seçeneğimiz olduğu söylenemez. Araca uygun sileceğin modeli, üretimi, şekli, şemaili zaten belidir. Piyasadaki silecekler arasında ayırt edici olan ise ürün ve malzeme kalitesidir. Dolayısıyla seçeceğimiz sileceği, yüksek dayanıklı malzemeden üretilmiş, uzun süre ağır şartlara dayanacak markalardan seçmek doğru bir tercih olacaktır.

Bu  noktada belki Bosch silecek modellerini incelemenizin yararınıza olabileceğiniz de hatırlatmak isteriz.

Örneğin, ülkemizde en çok satılan otomobil markalarından Ford’un yedek parçaları arasında, Ford silecek modellerini de araştırırken, no-name bir yedek parça üreticisini değil de, Bosch marka üretimi tercih etmek isteyebilirsiniz.  Bosch’un geliştirdiği Aerotwin gibi silecek teknolojileri, sileceğin çok daha uzun ömürlü, sessiz ve yüksek temizleme gücüyle çalışmasına destek olur. Elbette her sileek kauçuktan üretilir ama kullanılan kauçuğun kalitesi, sileceğe tutturulma teknolojisi, camı silerken karşılaştığı direnci yumuşatabilmesi gibi yetenekleri, sileceğin sağladığı konforu ve güveni belirler.

Her hava koşulu için her silecek doğru mu?

Sileceklerin, bulunduğunuz coğrafyadaki şartlara göre yıpranma payının değişeceğini de hatırlamalısınız. Bol yağmurlu bir Karadeniz şehrinde belki silecekler daha yoğun yıpranacaktır diye düşünebilirsiniz ama kuru iklime sahip, havada toz miktarının çok olduğu bir atmosferde yaşanan yağışlarda, çamur dolu yağmurların silecekleri daha fazla yıpratabileceğini de unutmamalısınız. Dolayısıyla aracınıza silecek için seçim yaparken, bu küçük tüyoların aklınızın bir köşesinde kalmasında fayda var.