Su geçme derinliğini boş verin! Yaklaşma açısı ya da dağıtıcı diferansiyel de neymiş! Tamam, burada SUV’lardan, hem de 4 tekerlekten çekici SUV’lardan konuşuyoruz. Ancak konuklarımız araziye çıkmak için değil, keyif vermek için yaratılmış araçlar. SUV kullanmanın keyfini, eğlenceli sürüş özellikleriyle destekliyorlar. Ayrıca: Tabi ki asfalt üzerinde!
Bu tür araçları incelerken karşımıza, yeni Mazda CX-3, tazelenmiş Suzuki Vitara ve narin Fiat 500X ile karşılaştık. Testimiz için dizel motorlu ve 4×4 versiyonları tercih ettik ancak ellerinde otomatik dışında bir seçenek olmadığından 500X, karşılaştırmamıza otomatik şanzımanlı olarak katıldı.
Bazı otomobillerde insanlar, bazı şeyleri rahatça göz ardı edebiliyor. Örneğin Countryman için herkes Mini’yi “azarlayıp” bunun hala bir Mini olup olmadığını sorgularken, aslında şişirilmiş bir 500 olan 500X, sevimli görünümüyle herkesin sempatisini kazanıyor. Büyük ihtimalle bunun sebebi pörtlek gözlerinin hala çocuksu bir ifade taşıması. Diğer taraftan konu bizim yaptığımız karşılaştırmalar olduğunda, sevimliliğin kendisine en küçük bir yardımı bile olmayacak. Çünkü testlerimizde sadece ölçülebilir değerleri ve sürüş hislerini dikkate alıyoruz. Tamam, Fiat burada en güçlü motoru sunuyor olabilir ama açık ara farkla en ağır otomobil de kendisi. Kendisinden çok daha güçsüz olan Mazda CX-3 ise buna, akıllı hafif üretim teknikleri ve dizel motorunun sessiz çalışmasıyla cevap veriyor. İkinci Japon rakipse yeni Suzuki Vitara. Adını öncüsü Grand Vitara’dan miras olmasına rağmen yeni Vitara’nın artık öncüsü ile hiçbir benzerliği kalmamış. 4.18 m ile Vitara, trafikte en küçük alanı işgal ediyor, karşılaştırmanın en düşük ağırlığıyla Mazda ile birlikte yüksek puanlar topluyor ve 120 HP’lik gücüyle Mazda (105 HP) ve Fiat’ın (140 HP) arasında konumlanıyor. Günümüzün patlama halinde büyüyen sınıfı olan küçük SUV’lara dahil olar rakiplerin bu karşılaştırmayı gerçekten ciddiye almaları gerekiyor. Neticede pazar hızla büyüse de, başarı her zaman garanti değil. Çünkü gerçekten çok sayıda güçlü rakip var.
3. SuzukI Vitara 1.6 DDiS 4×4 / 413 Puan
+ Canlı motor; cep dostu düşük tüketim (5.4 lt/100 km); başarılı süspansiyon
– Vasat kalite hissi; gevşek vites geçişleri; kaba çalışan dizel motor; testin en uzun fren mesafeleri
Suzuki ve modern zamanlar mı? 4.20 m’lik Vitara ile Japon markanın sevilen mini-SUV sınıfına giriş yaptığı kesin. Ancak bu dinamik çizgilere sahip aracın aşırı beğeni toplayacağını düşünmüyoruz. Vasat işçilik ve hoş görünmeyen plastik yüzeyler “eski” bir etki bırakıyor, multimedya sistemi sonradan taktırılmış gibi hissettiriyor, kaba çalışan dizel motor da geçmişin havasını taşıyor. Yazık, çünkü 120 HP’lik güç gayet iyi bir rakam. Uzun tutulmuş vites yolları 0-100 km/s hızlanma süresini uzatsa da, 320 Nm’lik yüksek tork sollama manevralarında gayet iyi esneklik değerleri sağlıyor. Aşırı yumuşak süspansiyon, dinamizm kelimesinin Vitara’nın sözlüğünden çıkartılmasını gerektiriyor. Konforlu sürüşler sunan Vitara, sadece iyice bozuk zeminlerde vuruntu sesleri üretiyor.
2. Mazda CX-3 SKYACTIV-D 105 AWD / 415 Puan
+ Sessiz ve sarsıntısız çalışan motor; atak sürüş özellikleri; makul fiyatlar; aşırı direkt vitesler
– Çok küçük arka kısım; bozuk zeminlerde çok azalan yol konforu; vasat koltuklar
Bu Mazda kesinlikle canlı bir araç. Hem de CX-3 Skyactiv-D’nin 105 HP’lik gücüyle karşılaştırmanın en zayıf motoruna sahip olmasına rağmen. Bunu sağlayansa hafif üretim teknikleri: 1339 kg ile CX-3, karşılaştırmanın en hafif aracı. Bu da 10.9 sn içinde 100 km/s’ye ulaşmasını sağlıyor. Bu sırada vitesler yuvalarında neredeyse kendi kendisine kayıyormuş gibi hissettiriyor, motorsa harika bir sessizlik sunuyor. 1.5 lt’lik makine bu sayede test ekibindeki herkesin beğenisini kazandı. Süspansiyon ve sürüş özellikleri de dinamizm odaklı. İlk anda insanın hoşuna giden bu özellik, ilk 100 km’nin ardından canınızı sıkmaya başlıyor: Kısa zemin darbelerini aşırı sert karşılıyor ve arka akstan bolca vuruntu sesi geliyor. Tüm bunlara küçük ve ince dolgulu koltuklarla, oturma yeri yerine ek bagaj alanı olarak kullanılmaya daha uygun olan ikinci koltuk sırası da ekleniyor.
1. Fiat 500X 2.0 Multijet 4×4 / 419 Puan
+ En geniş iç mekan; güçlü motor; başarılı süspansiyon ayarları; iyi çalışan otomatik şanzıman
– En yüksek tüketim; otomatik şanzımanda çok artan fiyat; kokpitte fonksiyonel zayıflıklar; küçük bagaj
Bu küçük İtalyan kesinlikle çok çekici. Şişirilmiş SUV versiyon 500X bile orijinal 500 kadar sempatik görünüyor. Ancak geniş iç mekan gibi önemli bir koza da sahip. Rakiplerinin hiçbirinde buradaki kadar ferah bir ortamda yolculuk edemiyorsunuz. Sadece bagaj biraz daha büyük olabilirmiş. Diğer taraftan iki katlı bagaj zemini standart. İç mekanın kalitesi makul, tasarımı ise sevimli. Ancak keyifli bir tasarım yaratmaya çalışırken mühendisler, bazı kullanım zorluklarını göz ardı etmişler. 2.0 lt’lik güçlü dizel motorda ise hiçbir sorun yok. Hafif homurtulu çalışan motor 140 HP’lik yüksek gücüyle rakiplerini geride bırakırken, 500X’i seri bir şekilde hareket ettiriyor. 9 ileri oranlı otomatik şanzıman (opsiyon) da motora başarıyla eşlik ediyor. Rahatsız edebilecek tek şeyse, biraz fazla sık vites değiştirmesi. Rakiplerinden 200 kg ağır olması ve yüksek motor gücü, yüksek tüketim olarak geri dönüyor: 6.6 lt/100 km’lik test tüketimi, rakiplerinden 1 litre daha fazla. Neyse ki Fiat, tüysıklet rakiplerinden bir sınıf daha olgun ve oturaklı sürüş özellikleri sunuyor. Süspansiyon otoyol zeminlerindeki bozuklukların çoğunu yok ederken, birbirini takip eden hızlı virajlarda karoserin fazla sallanmasını engelliyor. Bu konuda 500X, Mazda’ya yakın özellikler sunuyor.
SONUÇ
Gerald Czajka ve Berend Sanders
Fiat 500X kendisine bir zafer serisi hazırlamış gibi görünüyor. Benzinli ve iki tekerlekten çekişli versiyonun ardından bu küçük İtalyan SUV’u, 4×4-dizel kombinasyonunda da zafer kazandı. Çünkü başarılı genel konsepti, ne iç mekan genişliğinden ne de sürüş özelliklerinden ödün veriyor.
Bir yanıt yazın