Çek marka geniş iç mekan ve uygun fiyat konularında her zaman iyi olmuştu. Karşılaştırmamızın sonuçları ise büyük bir sürprizi açığa çıkardı: Superb artık çok iyi de gidiyor.
Orta sınıf ortalama mı olmalı?
Saçma! SUV’lardaki patlamaya rağmen, kompakt ve üst sınıf arasında kalan bu pratik formatı sevenlerin sayısı hiç de az değil. Aslında bu gayet mantıklı, çünkü orta sınıf otomobiller hem oturaklı ve şık görünüyor, hem de bunu üst sınıfa göre makul fiyatlara sunuyorlar. Yıllardır bu sınıf, başarılı içsel özellikleri ve kalitesiyle öne çıkan sessiz kahraman VW Passat’ın hakimiyetindeydi. Ancak bu yaz günlerinde Passat’ın işi zorlaşmaya başladı: Bir tarafta yeni Mondeo ile Ford, diğer tarafta makyajlı Mazda 6, son olarak da yeni Skoda Superb kendisine meydan okuyor. İlk etapta en ciddi rakip, Passat ile aynı olan teknolojileri, taze dizaynı, uygun fiyatları ve çok geniş iç mekanıyla yeni Superb olacak gibi görünüyor.
Rakiplerin sayısındaki bu fazlalık orta sınıfın artık ne kadar iyi ve ne kadar iddialı bir sınıf haline geldiğini de gösteriyor. Ortalama mı? Kesinlikle hayır! Bize göre altın orta!
Tam yol ileri: Yeni Superb, VW Passat, Ford Mondeo ve Mazda 6’ya karşı.
S SERİSİ’Nİ ARATMAYAN BAĞLANABİLİRLİK
Eşzamanlı trafik bilgilendirmesi, otomatik mesafe takip sistemi, çok sayıda güvenlik asistanı… Birkaç yıl öncesine kadar bunlar lüks sınıfta bile ender bulunan özelliklerdi. Bugünse bunlar neredeyse orta sınıfın standartları haline geldi. Ancak sistemlerin kalitelerinin farklı olduğunu söylememiz gerekiyor. Bağlanabilirlik konusunda yıllardır çalışmalar yapan VW Grubu, artık çıtanın yüksekliğini belirliyor. Sistemlerin kullanımları basit ve fonksiyonlar da güvenilir bir şekilde çalışıyor. Mazda ise basit head-up göstergeden biraz karmaşık bir kullanım sunan navigasyon sistemine kadar, neredeyse her şeyi sunuyor ama sonradan monte edilecek şekilde. Mondeo’nun, şov yeteneği yüksek sistemleriyse her zaman yeterli fonksiyonelliği sunamıyor. Ancak sesli kontrol konusunda Ford gerçekten iyi bir iş çıkarmış.
“Uzun süredir bağlanabilirlik üzerinde geride kalsa da VW, bugün çıtanın yüksekliğini belirliyor.”
KARŞILAŞTIRMA FORD MONDEO 2.0 TDCI, MAZDA 6 SKYACTIV-D 175, SKODA SUPERB 2.0 TDI, VW PASSAT 2.0 TDI
FORD VE SKODA: BÜYÜK BAGAJ KAPAĞININ GETİRDİĞİ AVANTAJ
En iyi hacim kullanımı hangisinde? Kesinlikle Superb’de. Çünkü arka koltuklardaki genişlikler üst sınıf seviyesinde. Buna büyük ve yüksek kapıların sağladığı rahat binişler de ekleniyor. Coupeleri andıran tavan çizgileri nedeniyle Mazda ve Ford’un kapıları daha küçük kalıyor. Ford ve Skoda ise 5 kapılı karoserleriyle yüklemelerde çok daha rahat ve bagaj hacimleri de station araçları aratmıyor: Neredeyse bir bulaşık makinesi sığdırmak mümkün.
4- MAZDA 6 SKYACTIV-D 175 (471 puan)
+ Güçlü dizel motor harika; süspansiyon alışıldığı gibi sert; fiyatı iddialı.
– Ayrıntılarda zayıflıklar var; iç mekan genişlikleri kısıtlı; işçilik kalitesi vasatı aşamıyor
Mazda 6 karşılaştırmamızın dinamik çocuğu.
Açık bir şekilde söylemek gerekirse: Bu karşılaştırmada dördüncü olsa da Mazda 6, kesinlikle kötü bir otomobil değil. Hatta tam tersine gayet sempatik bir seçenek. Sportif ayarlara ve hoş bir karaktere sahip. Hatta Japonların BMW 3 Serisi bile denilebilir. Bunda en önemli rolü, dizel motor oynuyor: Hem gücü hem torku yüksek, hem de çalışma sesleri çok hoş. Bu da konfordan ödün vermeyen sert süspansiyona çok iyi uyuyor. Peki ama neden 4’üncü sırada kaldı? Bunun ilk nedeni Mazda’nın uzun yıllar orta sınıftan uzak kalması.
Diğer nedenlerse iç mekan genişliklerinde bir beden küçük kalması ve tüm disiplinlerde kaybettiği puanlar. Durum böyle olunca göreceli uygun fiyatı da Mazda 6’yı sonunculuktan kurtaramıyor. Mazda 6 ülkemize 2.0 lt 165 HP’lik benzinli motor ve 6 ileri otomatik şanzımanla geliyor.
3- FORD MONDEO 2.0 TDCI (479 puan)
Mondeo biraz yaşlanmış gibi hissettiriyor.
+ İç mekan sessiz; motor, rüzgar ve yuvarlanma sesleri iyi izole edilmiş; fiyatlar makul seviyede
– Süspansiyon fazla sallantı yapıyor; dizel motor yorgun hissettiriyor; kumanda konsepti biraz karmaşık
Yeni Mondeo kendisine epey vakit ayırmıştı: Amerikalı Fusion’u Avrupa’ya hazırlamak için Ford, neredeyse 3 yıl kadar bekledi. Bu da rakiplerinin karşısında tutunamamasını, biraz “yaşlı” görünmesini açıklıyor. Ancak sürüş özelliklerinin öncüsünden kötü olması gerçekten şaşırtıcı. Neticede iyileştirmeler için Ford’un çok zamanı vardı. Motor yorgun hissettiriyor, ayarlı süspansiyon konfor modunda aşırı yumuşak kalıyor ve aracı sallıyor. Bu konularda eski Mondeo daha iyiydi. Ayrıca aks mesafeleri ve uzunlukları neredeyse aynı olmasına rağmen iç mekan genişlikleri Superb’in gerisinde. Kokpit göze hoş görünse de, çok katmanlı mönülerin kullanımı biraz zorlayıcı. Mondeo’nun fiyatları ülkemizde 92 bin 355 TL’den (1.5 EcoBoost 150 HP, Style) başlarken, test aracındaki gibi 2.0 180 HP’lik dizel motorlu versiyonlar otomatik şanzımanla ve 151 bin 460 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor.
2- VW PASSAT 2.0 TDI (522 puan)
Tipik VW: Ne fazla çekici, ne de zayıflıkları var.
+ Zayıflıkları olmayan olgun bir otomobil; sedan versiyon günlük kullanımda station versiyondan daha pratik
– DSG şanzıman orta devirlerde sallantılara neden oluyor; fiyatlar yüksek; 2 yıllık garanti süresi kısa
Orta sınıfta çıtanın yüksekliğini Passat belirliyor. Pardon! “Belirliyordu” demek gerekiyor. Çünkü yeni Superb, 2 puanla da olsa, kendisini geride bırakmayı başardı. Ford ve Mazda ile aralarındaki yüksek puan farkıysa, Passat ve Superb’in kendi liglerinde oynadıklarını gösteriyor. İç mekan genişliklerinden süspansiyon ayarlarına, kaliteden motor özelliklerine kadar Passat’ta, zayıflıkları mikroskopla aramak gerekiyor. Tabi ki tartışmalara neden olan DSG şanzıman dışında. Kalkışlardaki hissedilir zayıflık ve orta devirlerdeki sarsıntılı vites değişimleri, klasik otomatik şanzımanların DSG’den daha iyi olduğunu gösteriyor. Bir de fiyat konusu var: VW Passat’in ülkemizdeki başlangıç fiyatı (1.4 TSI 125 HP, Trendline) 75 bin 500 TL. Ancak test aracımızdaki gibi 190 HP’lik dizel ve DSG şanzımanlı versiyonun fiyatıysa 178 bin 300 TL’den başlıyor.
1- SKODA SUPERB 2.0 TDI (524 puan)
Yeni Superb her disiplinde hissedilir şekilde iyileşmiş. Ancak asıl kazanç görsellikte.
+ Superb yüksek konfora, rakipsiz iç mekan genişliklerine, taze ve kendine güvenen, ışıldayan bir tasarıma sahip.
– Gerçek zayıflıklar mı? Yok. Ancak bunun için talep edilen bedel hiç de ucuz değil.
Yeni Superb’in VW Passat’ı geride bırakması da, bunu yapış tarzı da büyük sürpriz oldu. Geçmişin aksine Skoda, artık sadece geniş iç mekanlara ve uygun fiyatlara güvenmekle yetinmiyor, diğer başarılı özellikleriyle de VW’yi geride bırakıyor. Çünkü Çek marka artık VW’nin eskimiş teknolojileriyle yetinmek zorunda değil: Passat ile aynı platformu kullanıyor. Teknolojilerdeki bu ilerlemeyi daha ilk metrelerde hissetmek mümkün. 2.0 lt’lik dizel motor iyi bir izolasyona sahip ve çok iyi çalışıyor. Süspansiyon ise, en azından ayarlı DCC şanzımanın konfor modunda, tüm küçük bozukları neredeyse ütülüyor. Bunun dışında Superb, artık gayet şık ve oturaklı da görünüyor. Skoda modellerinin tasarım konusunda VW’lerin karşısında çekince duydukları dönemler artık geride kaldı. Yüksek kaliteli ve yumuşak plastik yüzeylere sahip kokpitteki genel kalite seviyesi de Passat ile eşdeğer. Donanımlarda da Superb’in çekinecek bir şeyi yok: Hem multimedya hem de asistan sistemlerin tamamını VW raflarından alabiliyor. Çok daha geniş bir iç mekan sunması ve büyük bagajının günlük kullanımda sağladığı avantajlarla yeni Superb, küçük bir farkla da olsa, Passat’ı geride bırakmayı başarıyor. Yeni Superb’in başlangıç fiyatı 1.4 TSI Green Tec’de 70 bin 600 TL olarak açıklanırken, 190 HP’lik 2.0 TDI motorlu versiyonlarda fiyatlar 155 bin 900 TL’den başlıyor.
Yorum yazın